Sakarya'da Kudüs Günü Kutlaması (FOTO)

Sakarya'da Ramazan ayının son Cuması münasebetiyle Dünya Kudüs Günü ihya edildi. 

Görüntülenme: 2310 Tarih: 01 Temmuz 2016 11:08
Sakarya'da Kudüs Günü Kutlaması (FOTO)

SADAKAT(Sakarya Dayanışma ve Kardeşlik Topluluğu) adına Diriliş Saati Dergisi'nin düzenlediği program, Serdar Duman'ın gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla başladı.
 
 
Duman, bu yılki Kudüs Günü'nün ülkemizde İsrail anlaşması nedeniyle buruk bir şekilde anıldığını belirterek "Siyonist İsrail ile yapılan anlaşma Amerika-NATO hattına bağlılığın bir tezahürüdür. Amerikan merkezli küresel hegemonya uzun süredir Türkiye ile İsrail arasındaki pürüzün giderilmesini istiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anlaşma sonrası Obama'ya teşekkürü bu talebin bir göstergesidir. Amerika bölgede İsrail-Suudi Arabistan-Mısır ve Türkiye'nin bir araya geldiği bir hat oluşturmaya çalışıyor. Bu plana maalesef Türkiye alet ediliyor. Yapılan anlaşma başta Mavi Marmara şehitlerimizin yakınları olmak üzere Türkiye'nin ve İslam coğrafyasının tüm öncü isimleri tarafından kınandı. Siyonistlerle yapılan anlaşma Filistin davasına ihanettir. Ortada gerçek bir özür dileme dahi yok. İsrail'in sadece üzüntülerini belirttiği bir telefon diplomasisi söz konusu... Gazze'ye ablukanın kalkması en önemli koşul idi. Türkiye menşeli bazı yardımların İsrail'in Aşdod Limanı'nda gerekli kontrollerden geçtikten sonra İsrail tarafından Gazze'ye ulaştırılması söz konusu olacak... Bu uygulama büyük ölçüde zaten geçerli idi. Yani değişen bir şey yok. Abluka aynen devam ediyor. Gazze'ye girecek bir toplu iğne dahi İsrail'in iznine tabi olmaya devam edecek. İsrail bu anlaşma ile daha güvenli olarak bölgedeki zulmünü devam ettirecektir. İsrail ile yapılan anlaşmayı lanetliyoruz ve hükümete bu vebalin altından kalkamayacağını hatırlatıyoruz" dedi.
 
 
Kudüs özgürleşmediği sürece İslam coğrafyasına huzur gelmeyeceğini söyleyen Duman, Kudüs'ün özgürleşmesinin tek yolunun direniş olduğunun altını çizdi.
 
MEZHEP VE ETNİSİTE AYRIŞMASINA HAYIR!
 
Duman, açıklamalarının devamında ABD ve İsrail'in Müslümanları etnisite ve mezhep kökenli ayrışmalara ittiğini dile getirerek "Milyonlarca insanın gözyaşı ve kanı pahasına da olsa İslam coğrafyasını kontrol edebilmek, direnişi bloke edebilmek adına ortaya konan tüm oyunlar Allah’ın izniyle bu ümmet tarafından bozulacaktır" dedi ve ekledi: "Siyonist işgal bitmeden, sürgündeki tüm Filistinliler evlerine dönmeden, küresel emperyalizm bölgemizden kovulmadan, bölge halklarını birbirine kırdırmaya çalışan düzenler bozulmadan, NATO ittifakları dağıtılmadan, ümmeti tehdit eden füze kalkanları yerlerinden sökülmeden, Amerikan üsleri kapatılmadan, geleceğimizi ipotek altına almak isteyen işbirlikçi rejimler son bulmadan Kudüs’ü özgürleşmiş saymayacağız."
 
 
Basın açıklamasının ardından Diriliş Saati Marş Ekibi'nden Muhammed Emin Duman ve Ali Gürler marşlarını seslendirdi.
 
Yoğun ilginin olduğu program, Muharrem Demircan'ın duası ve yapılan helva-balon dağıtımı ile sona erdi.
 
Basın açıklamasının tam metni şöyle:
 
KUDÜS'ÜN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN TEK YOL DİRENİŞTİR!
 
Bugün günlerden Kudüs...
 
Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı esaretten kurtarma kararlılığımızı bir kez daha teyit etmek, Filistin davasına sadakatimizi ortaya koymak adına bugün burada toplandık.
 
Ramazan'ın son Cuması'na girdiğimiz şu saatlerde Kudüs Günü'nü ihya etmek amacıyla bir araya geldik.
 
Maalesef bu sene ülkemizde bugünü son derece buruk bir şekilde anıyoruz. İsrail ile bu hafta imzalanan anlaşma tüm Filistin dostlarını, tüm Kudüs sevdalılarını derinden üzdü. 
 
Siyonist İsrail ile yapılan anlaşma Amerika-NATO hattına bağlılığın bir tezahürüdür. Amerikan merkezli küresel hegemonya uzun süredir Türkiye ile İsrail arasındaki pürüzün giderilmesini istiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anlaşma sonrası Obama'ya teşekkürü bu talebin bir göstergesidir.
 
Amerika bölgede İsrail-Suudi Arabistan-Mısır ve Türkiye'nin bir araya geldiği bir hat oluşturmaya çalışıyor. Bu plana maalesef Türkiye alet ediliyor.
 
Yapılan anlaşma başta Mavi Marmara şehitlerimizin yakınları olmak üzere Türkiye'nin ve İslam coğrafyasının tüm öncü isimleri tarafından kınandı.
 
Siyonistlerle yapılan anlaşma Filistin davasına ihanettir.
 
Ortada gerçek bir özür dileme dahi yok. İsrail'in sadece üzüntülerini belirttiği bir telefon diplomasisi söz konusu...
 
Gazze'ye ablukanın kalkması en önemli koşul idi. Türkiye menşeli bazı yardımların İsrail'in Aşdod Limanı'nda gerekli kontrollerden geçtikten sonra İsrail tarafından Gazze'ye ulaştırılması söz konusu olacak... Bu uygulama büyük ölçüde zaten geçerli idi. Yani değişen bir şey yok. Abluka aynen devam ediyor. Gazze'ye girecek bir toplu iğne dahi İsrail'in iznine tabi olmaya devam edecek. 
 
İsrail bu anlaşma ile daha güvenli olarak bölgedeki zulmünü devam ettirecektir. İsrail ile yapılan anlaşmayı lanetliyoruz ve hükümete bu vebalin altından kalkamayacağını hatırlatıyoruz.
 
Aziz Filistin dostları;
 
Siyonist işgal çetesi hiçbir meşru dayanağı olmamasına rağmen 68 yıldır bu coğrafyada dünya şer güçlerini de arkasına alarak kan ve gözyaşı döküyor. Siyonistler üç kutsal mescidimizden biri ve ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’yı yıkmak ve Müslümanları başta Kudüs olmak üzere tüm Ortadoğu coğrafyasından çıkarmak için her türlü hile ve zorbalığı uyguluyorlar.
 
Mescid-i Aksa’nın altına tüneller kazarak sinagoglar inşa ediyorlar. Mescid-i Aksa’da ve civarındaki diğer kutsal mekânlarda en ufacık bir restorasyona müsaade etmeyen Siyonist İsrail rejimi; Mescid-i Aksa’nın altını oyarak yıkılması için her yolu deniyor.
 
Filistin’in diğer bölgelerinde de zulüm olanca şiddetiyle devam ediyor. İsrail zindanlarında her türden işkence ve eziyetin reva görüldüğü binlerce mahkum, elde kalmış bir avuç topraklarına, sularına el koyulmaya çalışılan, açlığa mahkum edilmiş bir halk, Siyonist rejimin sürekli katliamları sonucu on binlerce şehit vermiş kutsal bir direniş, dünyanın dört bir yanına yayılmış milyonlarca mülteci, Filistin’in bugünkü gerçeği…
 
Özgür Kudüs için, Filistin halkıyla dayanışma için, İslam ümmetinin izzeti için bugün Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinde Müslüman ve mazlum halklar bir kez daha ayağa kalkarak Siyonist rejime ve onun doğal müttefiki büyük şeytan Amerika’ya karşı verdikleri mücadelede kararlılıklarını yineliyorlar.
 
Rahmetli İmam Humeyni’nin bizlere miras olarak bıraktığı Kudüs gününü bu kararlılıkla, her yıl Ramazan’ın son Cumasında ihya ediyoruz. Şeyh Ahmet Yasin’in Rabbine şikayet ettiği ümmetin suskunluğuna son vermek adına toplandık bu meydanda.
 
Rabbimize Kudüs özgürleşip, İsrail uru Ortadoğu’dan silininceye kadar mücadelemize devam edeceğimize dair verdiğimiz sözü bir kez daha haykırmak için bir araya geldik.
 
Kudüs ümmetin önündeki en merkezi, en hayati sorundur. Kudüs özgürleşmediği sürece İslam coğrafyasında huzur tesis edilemeyecektir. Kudüs’ün özgürleşmesi, siyonizmin ve emperyalizmin İslam coğrafyasına dönük hain emellerinin bertaraf edilmesi, bir diğer deyişle ümmetin özgürleşmesi demektir.
 
Kudüs ancak Rasulullah (sav)  ve diğer peygamberlerin mücadele eksenini baz alarak özgürleşebilir. Dünya egemenleri ile, emperyalist güçlerle, Kur’an’i ifade ile müstekbirlerle, mele ve mütrefle mücadele edilmeden, direniş ortaya koyulmadan ümmetin kurtuluşu asla sağlanamaz.
 
Bugün, Filistin davasından söz edebiliyorsak bunu tankların karşısında elinde taşlarla direnen Filistinli gençlere, siyonistlerin ağır silahlarına, uçaklarına rağmen bulunduğu mevzileri terk etmeyen Filistinli mücahitlere, şehadeti şiar edinmiş tüm Filistin halkının direnişine borçluyuz.
 
Gazze’yi hatırlayalım… Yıl 2014… Siyonist İsrail tüm gücüyle Gazze’ye saldırdı. Amaç direnen güçleri imha etmekti. 51 gün boyunca Gazze karadan ve havadan bombalandı. 2000’i aşkın insan şehit oldu. Ama Gazze halkı teslim olmadı. Siyonist güçler kara savaşında rezil olarak geri çekilmek zorunda kaldı. Sonuçta direnen Filistin halkı kazandı.
 
Amerika, İsrail ve Avrupalı yandaşlarının İslam coğrafyasındaki entrikalarının farkındayız. Mezhep ve etnisite kökenli ayrışmalara bu ümmet geçit vermeyecektir. Milyonlarca insanın gözyaşı ve kanı pahasına da olsa İslam coğrafyasını kontrol edebilmek, direnişi bloke edebilmek adına ortaya konan tüm oyunlar Allah’ın izniyle bu ümmet tarafından bozulacaktır.
 
Siyonist işgal bitmeden, sürgündeki tüm Filistinliler evlerine dönmeden, küresel emperyalizm bölgemizden kovulmadan, bölge halklarını birbirine kırdırmaya çalışan düzenler bozulmadan, NATO ittifakları dağıtılmadan, ümmeti tehdit eden füze kalkanları yerlerinden sökülmeden, Amerikan üsleri kapatılmadan, geleceğimizi ipotek altına almak isteyen işbirlikçi rejimler son bulmadan Kudüs’ü özgürleşmiş saymayacağız.
 
Kudüs, bize izzetin teslimiyette değil direnişte olduğunu ispatlamıştır. Direniş ise özgürlüğün kafesleri genişletmek değil parçalamak olduğunu öğretmiştir. O halde Kudüs’e sahip çıkmak, böyle bir direniş bilincini diri tutmaktır.
 
Şimdi buradan Siyonist rejimle işbirliği içinde olan küresel ya da ulusal bütün kurum ve kuruluşlara, siyasi yapılanmalara, tröstlere, medya tekellerine sesleniyoruz.
 
Kudüs yalnız değildir, yetim değildir.
 
Kudüs Siyonist senaryolarla teslim alınacak ve zilleti kabul edecek kadar sahipsiz değildir.
 
Müslümanlar ördüğünüz ağlara düşecek kadar zayıf, ihanetlerinizi göremeyecek kadar basiretsiz değildir.
 
Kudüs; düşünen, direnen ve hesap soran yiğitlerin diyarıdır. Filistin coğrafyasının sınırları İslam ümmetinin kırmızı çizgileridir. 
 
Filistin intifada hareketi Siyonist rejimin ve işbirlikçilerinin sonunu getirecektir. 2008 ve 2014 yılındaki Gazze direnişi bu iddialarımızın ispatı niteliğindedir.
 
Sakarya halkı olarak Kudüs, Mescid-i Aksa gibi kutsallarımızı korumak, Filistin davasının her daim yanında yer almak noktasındaki kararlığımızı sürdüreceğimizi bu meydandan bir kez daha deklare ediyoruz.
 
Rabb’imiz;
 
Bizi onura ve özgürlüğe layık olanlardan eyle! Bizi, hakka ve tarihe şahitliğini namus bilenlerle, direnenlerle birlikte yaşat ve onlarla birlikte dirilt. Ümmeti, büyük ve küçük tüm şeytanların tuzaklarından, dost kılıklı düşmanlardan muhafaza eyle. Bölgemizdeki direniş hareketlerine yönelik tuzak kuranları kahreyle!
 
Rabbimiz;
 
Bölgemizin tüm Müslümanlarını ve dünyanın tüm mazlumlarını arzına varis kıl, müstekbirlerin saltanatlarını bizim ellerimizle devir, zalimlerden intikamına bizleri memur et. Hepimizi özgür Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da kurşunla kaynamış saflar halinde aynı secdede buluştur.
 
Yaşasın özgür Kudüs!
 
Yaşasın mazlumların dayanışması!
 
Yaşasın İslami direniş!
 
SADAKAT (Sakarya Dayanışma ve Kardeşlik Topluluğu)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Foto: Şamil Yaşar Taşçı
 

 

Yorumlar