Filistin Esirleri Araştırma Merkezi bugün yayınladığı açıklamada, “Toplumsal etkinlikle resmi tavır esirlerin zindanlarda işgal rejimine karşı sürdürdüğü mücadeleye destek konusunda çok önemlidir. İki önemli hedefi geçekleştiriyorlar. Birincisi, esirlerle yakınlarının moralini yükseltmekte ve davalarının önemli olduğu hissini vermekte, ikincisi ise kamuoyunu harekete geçirip işgalcinin esirlerin taleplerini kabul etmesi için baskı oluşturmaktadırlar” ifadesini kullandı.

Merkez uzmanlarından Riyad El-Eşkar resmi ve sivil tolum kuruluşlarının Batı Yaka, Gazze ve 1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarında yaptıkları faaliyetlerin önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını belirterek, katılımın istenen düzeyde olmadığını söyledi.

Bilal Kayed’in yaptığı açlık grevinin bireysel gibi göründüğünü, ancak temelde büyük bir zulme meydan okuma olduğunu, Bilal’in esaret hayatı bittiği halde keyfi olarak esiri içerde tutma hukuksuzluğuna karşı bir direniş ifade ettiğini belirten El-Eşkar, onun bu direnişinde zafer kazanmasının bütünü esirlerin zafer kazanması anlamına geleceğini ifade etti.

Kayed ve iki El-Bülbül kardeş için yapılan faaliyetleri takdir ettiklerini belirten El-Eşkar, esirler için sivil ve resmi düzeyde daha fazla çaba göstermek gerektiğini kaydetti.

fiem