Kudüs İslam'a Aittir

İslam tarihinin en önemli şehirlerinden biri olan, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’yı bağrında taşıyan Ümmetin kalbi Kudüs’e, İsrail mührü vurulamaz... 

Görüntülenme: 2305 Tarih: 23 Ağustos 2016 19:45
Kudüs İslam'a Aittir

Türkiye ve İsrail arasında imzalanan anlaşmada herkesin gözünden kaçan “Kudüs” detayı, Türkiye-İsrail ilişkilerinin geleceğine dair ipuçları verdi. Anlaşmada İsrail, dünyanın gözünde gayr-i resmi kabul edilen “Kudüs’ün İsrail’in başkenti” olduğu iddiasını Türkiye’ye kabul ettirirken, Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sitesinde yer alan skandal ifadeleri ilk kez Milli Gazete deşifre ediyor. 
 
Bakanlığın sitesinde yer alan tüm ülkelerin künyelerinde başkentleri yazarken, İsrail’in başkenti kısmı büyükelçiliğin Tel Aviv’de bulunmasına rağmen “şimdilik” boş bırakıldı.
 
FİLİSTİN’E ELÇİLİK AYIBI
 
Türkiye’nin İsrail politikasında Filistin’in aleyhine çizdiği rota bunlarla sınırlı değil. İlk kez Milli Gazete’nin gündeme getireceği başka bir detay ise, diplomatik ilişkilerde büyük bir önem arz eden ülkeler arası temsil skandalı. Türkiye, işgalci Siyonist rejim İsrail’de büyükelçilik düzeyinde temsil edilirken, işgal altındaki Filistin’de konsolosluk düzeyinde temsil ediliyor. Filistin’in Ankara’da büyükelçiliği bulunurken, Türkiye’nin Filistin’in başkenti Kudüs’te büyükelçiliği bulunmuyor.
 
SİTEDE FİLİSTİN DEVLETİ VURGUSU YOK
 
Bakanlığın sitesinde Kudüs Başkonsolosluğu hakkında geçen ifadeler, Türk büyükelçiliğinin bulunmadığı Filistin’deki bu eksikliği özetler nitelikte: “Resmi adı Başkonsolosluk olmakla birlikte bir Büyükelçiliğin iş hacmi ve görev niteliklerine sahip olan Kudüs Başkonsolosluğu’nun zamanımıza kadar uzanan dönem içerisinde fiili sınır değişikliklerine bağlı olarak yeniden düzenlemeler geçiren görev alanı günümüzde Filistin Ulusal Yönetimi’ne bağlı bulunan Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni kapsamaktadır.”
 
FİLİSTİN’DE TÜRKİYE BÜYÜKELÇİLİĞİ YOK
 
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu 2014 yılında yaptığı bir açıklamada, “Kudüs Yahudilerindir ve sonsuza dek İsrail egemenliği altında olacaktır” sözleriyle, Siyonizmin Kudüs’ten asla vazgeçmeyeceğini ifade etmişti. Uluslar arası anlaşmalarda İsrail’in başkenti olarak kabul edilmese de Kudüs, Meclis’ten geçen anlaşmayla Türkiye tarafından tanınmış oldu.
 
Başkent olarak kabul görmüyor...
 
Hatta Dışişleri Bakanlığı’nın sitesinde bu duruma hazırlık yapılırcasına İsrail’in başkenti kısmı ‘şimdilik’ boş bırakıldı. Filistin toprağı olan Kudüs’te Türkiye büyükelçiliğinin olmaması ise, ülke başkentlerinde bulunan elçiliklerin, Filistin’in başkenti Kudüs’te Türkiye’yi temsilen bulunmaması, resmi olarak Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak kabul görmediğine işaret ediyor.
 
İSRAİL’İ “İLK” TANIMA ÖVGÜSÜ
 
Dışişleri Bakanlığı’nın sitesinde Filistin için “Ulusal Yönetim” ifadesi kullanılırken, Türkiye’nin İsrail’i ilk tanıyan ülkelerden biri olduğuna övgüyle vurgu yapılıyor: “Türkiye, 14 Mayıs 1948’te kurulan İsrail Devleti’ni ilk tanıyan devletler arasında (28 Mart 1949) yer almış, İsrail’le de karşılıklı çıkarlar temelinde ikili ilişkiler tesis etmiştir.” İnternet sitesinde ayrıca, İşgalci Siyonist rejim “İsrail Devleti” olarak itibar görürken, Filistin Devleti için “Filistin Ulusal Yönetimi” ifadesi kullanılıyor.
 
Türkiye ve İsrail arasında yaşanan ikili ilişkilerdeki seyir, İsrail’in Filistin topraklarındaki emellerine hizmet ederken, gelinen süreçte gaflet dışında başka bir tanımlamasını yapamadığımız diplomatik skandalları ilk kez Milli Gazete ün yüzüne çıkarıyor…
 
KUDÜS RESMİ OLARAK BAŞKENT KABUL EDİLDİ
 
Uluslar arası hiçbir anlaşmada Kudüs İsrail’in başkenti olarak kabul edilmezken, Türkiye İsrail ile yaptığı anlaşmada Kudüs’ü ilk defa resmi olarak İsrail’in başkenti olarak tanıdı. Anlaşma metninde yer alan şu ifadeler, İsrail’in Kudüs üzerindeki emellerini Türkiye’ye de kabul ettirdiğini teyit ediyor: “Bu anlaşma, Ankara ve Kudüs 28 Haziran 2016 tarihinde her biri eşit derecede geçerli Türkçe, İbranice ve İngilizce dillerinde ikişer nüsha halinde akdedilmiştir.”
 
DIŞİŞLERİ SİTESİNDE İSRAİL’İN BAŞKENTİ BELİRSİZLİĞİ
 
Anlaşma metninde geçen “Ankara ve Kudüs” ifadeleri, İsrail’in kuruluşundan bu yana başkent olarak kabul ettiği Kudüs’ün Türkiye tarafından da kabul gördüğünü ortaya koyuyor. Hâlihazırda dünyadaki hiçbir devlet Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etmezken, Türkiye İsrail’in Kudüs’ü başkenti olarak uluslar arası bir anlaşmaya dâhil etmesine müsaade etti. Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sitesinde İsrail’in künyesinde yer alan “Başkent” kısmının boş bırakılması ise göze çarpan başka bir ayrıntı. Sitede yer alan tüm ülkelerin başkentleri künyelerinde yer alırken, İsrail’in başkenti kısmı, büyükelçiliğin Tel Aviv’de bulunmasına rağmen son dönemde boş bırakıldı.
 
İSRAİL’DE BÜYÜKELÇİLİK, FİLİSTİN’DE KONSOLOSLUK
 
Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinin ne denli ileri seviyelerde olduğunu gösteren bir başka ayrıntı ise büyükelçilik. Mavi Marmara saldırısı sonrası Tel Aviv’de bulunan büyükelçisini geri çağıran Türkiye, geçtiğimiz aylarda Tel Aviv’e yeni bir büyükelçi atamıştı. Türkiye İsrail’de büyükelçilik seviyesinde temsil edilirken, Filistin’de ise başkonsolosluk düzeyinde temsil ediliyor. Büyükelçilik ve konsolosluk arasındaki diplomatik farklara rağmen, İsrail’de büyükelçilik bulunduran Türkiye, Filistin’de sadece konsolos bulunduruyor. Doğu Kudüs’te bulunan Türkiye Başkonsolosluğu, Türkiye’nin Filistin’e karşı izlediği çarpık politikayı gözler önüne seriyor. Türkiye’nin Filistin’de büyükelçi bulundurmamasına rağmen, Filistin Türkiye’de büyükelçilik düzeyinde temsil ediliyor. Ankara’da bulunan Filistin Büyükelçiliği, Filistin’in Türkiye’deki diplomatik ilişkilerini yürütüyor.
 
 
SİTEDE DEVLET VURGUSU YOK
 
Bakanlığın sitesinde Kudüs Başkonsolosluğu hakkında geçen ifadeler, Türk büyükelçiliğinin bulunmadığı Filistin’deki bu eksikliği özetler nitelikte: “Resmi adı Başkonsolosluk olmakla birlikte bir Büyükelçiliğin iş hacmi ve görev niteliklerine sahip olan Kudüs Başkonsolosluğu’nun zamanımıza kadar uzanan dönem içerisinde fiili sınır değişikliklerine bağlı olarak yeniden düzenlemeler geçiren görev alanı günümüzde Filistin Ulusal Yönetimi’ne bağlı bulunan Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ni kapsamaktadır.” Diplomatik olarak büyükelçilik ve konsolosluk arasındaki farktan kaynaklanan bu açıklama aynı zamanda “Filistin Ulusal Yönetimi” ifadesiyle başka bir boyuta taşınıyor. Zira Filistin devleti yerine Filistin Ulusal Yönetimi gibi “devlet olarak tanımamaya” kadar anlamlar barındıran bir tanım oldukça problemli görünüyor. Bu konuda, Türkiye’nin Kıbrıs Adası’nda bir devlet olarak kabul etmediği Rum tarafına, “Kıbrıs Rum Kesimi veya Kıbrıs Rum Yönetimi” gibi resmi tanımlar yapması örnek olarak verilebilir.
 
İSRAİL’İ “İLK” TANIMA ÖVGÜSÜ
 
Dışişleri Bakanlığı’nın sitesinde Filistin için “Ulusal Yönetim” ifadesi kullanılırken, Türkiye’nin İsrail’i ilk tanıyan ülkelerden biri olduğuna övgüyle vurgu yapılıyor: “Türkiye, 14 Mayıs 1948’te kurulan İsrail Devleti’ni ilk tanıyan devletler arasında (28 Mart 1949) yer almış, İsrail’le de karşılıklı çıkarlar temelinde ikili ilişkiler tesis etmiştir.
Millî Gazete / Rahmi Yolcu 

Yorumlar