Rand düşünce kuruluşunun aktardığına göre, Siyonist İsrail rejimi İran’ın nükleer uzlaşması ardından, İran’ın nükleer dışı potansiyellerine odaklanmış durumda.

Rand düşünce merkezinin yayınladığı 24 sayfalık makalede, Siyonist rejiminin İran’ın nükleer uzlaşması ardından Filistin ve Suriye konularına odaklandığı yer alıyor.
‘’Nükleer uzlaşma sonrası, İsrail’in İran’a yönelik politikası’’ başlığı altında yazılmış makalede, ilk olarak İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu başta olmak üzere Siyonist rejiminin, İran ve  5+1  ile olan nükleer uzlaşmasına karşı görüşlerini ve muhalefetlerini hatırlatıyor. Netanyahu nükleer uzlaşmayı ‘’Büyük Tarihi Hata’’ olarak nitelendirmişti.

Makalede İran’ın nükleer dosyası üzerine İsrail’in hassasiyetleri hatırlatılıyor. Siyonist rejimi İran’ın nükleer konusunu, kendi milli güvenliğinin en önemli ve öncelikte olan tehditleri arasında buluyordu. İsrail’in ABD ile olan sıcak tartışmaları ve ikili ilişkilerin yine sınava çekilmesinin ardından, beklenmedik bir şekilde nükleer uzlaşma gerçekleştikten sonra İran’ın nükleer dosyası İsrail’in siyasi ve genel açıklamaları ve konuşmalarından siliniyor.

Rand düşünce kuruluşu şöyle devam ediyor: ‘’kesinlikle İsrail’in İran’a karşı endişeleri yok olmamıştır, ancak İsrail artık nükleer dosya yerine İran’ın nükleer dışı İsrail için tehdit oluşturabileceği diğer konulara odaklanmıştır’’

Rand düşünce kuruluşuna göre, İran’ın nükleer dışı İsrail için tehdit olabileceği diğer konular arasında, ilk olarak Tahran’ın Hizbullah’a olan desteği, Suriye’de ve İsrail’in kuzey sınırında eskide olduğundan daha fazla  bulunması yer alıyor.
Diğer yandan, İran’ın 5+1 ile nükleer uzlaşması ardından, İsrail’in bu konuyu önceliklerinden çıkarmasının bir diğer nedeni ise Tel Aviv’in Filistinliler’in Üçüncü İntifadasından oldukça tedirgin olmasıdır, Dolayısıyla Siyonist İsrail rejimi Filistinlier’in Bıçak İntifadasına odaklanmış bulunuyor.

Suriye konusunu inceleyen Rand düşünce kuruluşu, Suriye sorununu da önemli etkenler arasında buluyor. Konu ile ilgili makalede şöyle yazılıyor:
‘’ Filistinliler’in Üçüncü ayaklanması, İsrail’in İran’ın nükleer dosyası konusunu önceliklerinden çıkarmasında etkilidir ancak İsrailliler için Suriye sorunu ve çatışmaları ilk sırada yer alan ve milli güvenliklerini tehdit eden en önemli mesele haline gelmiş bulunuyor.’’

Siyonist rejiminin İran’ın nükleer tesisatlarına askeri saldırı düzenlemesi konusunu inceleyen Rand düşünce kuruluşu bu konu hakkında şöyle yorum yapıyor:
‘’ İran’ın nükleer tesisatlarına doğrudan askeri saldırı düzenleme konusu, nerede ise tamamen masadan kalkmış bulunuyor ve artık seçenekler arasında görülmüyor, ancak Suriye’de çatışmaları şiddetlendirerek İran ile askeri çatışmaya girme konusu olasılıklıdır.’’

ABD’li düşünce kuruluşuna göre, İsrail’in bundan sonra İran’ın nükleer anlaşma maddelerini çiğnemesi ve nükleer konusu haricinde diğer faaliyetlerinden dolayı ambargoya tabi tutulması seçeneklerine odaklanması daha
muhtemeldir.

Rand Düşünce kuruluşu ABD’li yetkililere tavsiyelerde bulunarak, ABD’nin Siyonist İsrail rejimi ile olan ilişkilerini güçlendirmesi gerektiğini ve İran ile ilgili ikili görüşmeler yapmaları gerektiğini belirtiyor.

Makalede, ABD’nin İsrail’in Suriye meselesindeki kırmızı çizgilerini dikkate alarak önümüzdeki Suriye meselesi müzakerelerinde hareket etmesi gerektiğini söylüyor. Bu konu özellikle Rusya ile olan görüşmelerde geçerli olarak, Suriye sorununun çözümü ardından da gerekliliğini sürdürüyor.

ABD’li Rand Düşünce merkezi şöyle görüşlerini açıklamaya devam ediyor:

‘’ Suriye sorununu çözebilecek bir yöntem, yakın zamanda gerçekleşebilecek gibi görülmüyor ancak İran ve Hizbullah’ın ilerde sorun çözüldükten sonra devamlı bir şekilde Suriye’de bulunmasını önleyebilecek bir anlaşma, ABD ve İsrail ilişkileri arasında sorun oluşmasını önleyebilir.

Rand son olarak ABD’li yetkililer için bir kaç yöntem tavsiye ediyor:  önümüzdeki 10 yıl içinde ABD, İran’ın nükleer uzlaşmaya tabi olduğu bilgileri İsrail ile paylaşabilir veya İsrailli yetkililere İran’ın nükleer dışı faaliyetleri ile ilgi, İsrail’in de endişeli olduğu İran’ın füze programları gibi faaliyetlerini inceleyebilecek toplantıların düzenlenmesini teklif edebilir. ABD’nin sonraki Cumhurbaşkanı İsrailliler ile danıştıktan sonra, konuya özel bir grubu görevlendirerek İran’ın nükleer anlaşmasını sonlandırabilir.’’

tesnim