15 Temmuz Şehitlerimizden Kemal Ekşi'nin Babası Kudüs TV'nin Kapatılması Üzerine Bir Basın Açıklaması Yaptı

15 Temmuz’da oğlum Kemal’im kurban oldu. Kudüs TV’nin kapatılması da başka bir kurban oldu benim için. Canımdan, tenimden, yüreğimden bir parça koparılmış gibi hissediyorum kendimi… Bu bizim kaderimiz olmamalıydı; bu acıyı yaşamamalıydık... 

Görüntülenme: 2054 Tarih: 04 Kasım 2016 13:32
15 Temmuz Şehitlerimizden Kemal Ekşi'nin Babası Kudüs TV'nin Kapatılması Üzerine Bir Basın Açıklaması Yaptı

15 TEMMUZ ŞEHİTLERİMİZDEN KEMAL EKŞİ’NİN BABASI
 
EKREM EKŞİ’NİN KUDÜS TV’NİN KAPATILMASI ÜZERİNE BASIN AÇIKLAMASINDA YAPTIĞI
 
KONUŞMANIN METNİ
 
Bismillahirrahmanirrahim
 
Saygıdeğer basın mensupları,
 
Öncelikle sizlere hoş geldiniz diyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.
 
Bugün buraya sizin karşınıza bir kardeşiniz olarak çıktım. Çok kısa olarak birkaç cümleyi sizlerle
 
paylaşmak istiyorum.
 
Evet ben burada sizin karşınızda bir şehit babası olarak çıktım; anlayışınıza ve affınıza sığınarak,
 
yayınlarıyla gözbebeğimiz olan Kudüs TV’nin kapatılmış olmasından duyduğum derin acıyı,
 
şaşkınlığı ve şoku kelimelerle nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum.
 
Hepimiz 15 Temmuz’u yaşadık; 15 Temmuz gecesi yöneticisinden halkına hepimiz için, tüm ülkemiz
 
ve ümmetimiz için tam bir dönüm noktasıydı.
 
Allah’a hamd olsun ki bu istilaya, bu zalimce darbe girişimine karşı bütün millet olarak hep birlikte
 
karşı durduk, göğüs gerdik, sinelerimizle tankları, namluları, kurşunları ve bombaları püskürttük. O
 
zaman hiçbir mezhep ayrımı, cemaat ayrımı, tarikat ayrımı, parti ayrımı da yapmadık. Ortak bir
 
özelliğimiz vardı, görüşlerimiz, partilerimiz, mezheplerimiz farklı da olsa biz millet idik ve
 
Müslüman idik.
 
Herkes tek yumruk, tek ses ve tek yürek oldu. Yaşlı dedelerimizden bacılarımıza, genç
 
kardeşlerimizden yavrularımıza kadar hepimiz bedenlerimizle bir savunma hattı oluşturduk ve
 
Cumhurbaşkanımızın dirayeti, milletimizin cesaret ve fedakarlığı ile tarihin en büyük zaferlerinden
 
birini kazandık.
 
İşte bu süreçte, Kudüs TV geceli gündüzlü hep yanımızda oldu. Yayınları yüreklerimize inşirah,
 
kalplerimize sevinç ve gurur saldı.
 
Evet bir baba olarak gencecik şehit oğlumu kara toprağın bağrına bıraktım; ama bana bunun
 
gururunu, övüncünü yaşatan her şeyden önce Kudüs TV oldu. Kudüs TV’nin yayınlarıyla, özellikle
 
de Nureddin kardeşimizin günler süren yayınlarda dile getirdiği hususlarla bu 15 Temmuz’un nasıl
 
bir zafer ve nasıl bir destan olduğunu zihinlerimize ve yüreklerimize nakşetti.
 
Ve ben bu yayınların ardından o gece boğaz köprüsünde göğsünden vurularak şehadet şerbeti içen
 
oğlum Kemal için “Ya Rabbi bu kurbanımı kabul et” diye dua etmiştim. Allah ve Hz. Resulüllah
 
indinde büyük bir iftiharı benliklerimde ateş gibi hissediyordum.
 
Ben gencecik yavrumu, Hz. Seyyidüşşüheda İmam Hüseyin’in oğlu Ali Ekber’i cenk ve şehadet
 
meydanına göndermesi misali, ben de bu zamanın zalimlerinin karşısına bir kurban olarak
 
uğurladım Kemal’imi…
 
Onun aramızdan ayrılmasının acısının ne kadar büyük olacağını elbette siz de takdir edersiniz. Ama
 
ben bu acıyı vatanım için, ümmetim için, büyük şeytan Amerika’nın bu alçakça saldırısının
 
püskürtülmesi için sineme gömdüm.
 
Ama şimdi bir başka derin acıyı yaşıyorum... 15 Temmuz’da oğlum Kemal’im kurban oldu. Kudüs
 
TV’nin kapatılması da başka bir kurban oldu benim için. Canımdan, tenimden, yüreğimden bir
 
parça koparılmış gibi hissediyorum kendimi… Bu bizim kaderimiz olmamalıydı; bu acıyı
 
yaşamamalıydık...
 
 
 
Ben bu TV’de yöneticilik yaptım; derdimiz, kaygımız, kavgamız, sevdamız hep Kudüs oldu.
 
Müslümanların birliğinden, Kudüs’ümüzün özgürlüğünden başka neyin peşinde olduk?
 
Eğer 15 Temmuz darbesi başarıya ulaşsaydı; basında da yer aldığı üzere; ilk alınan, belki de infaz
 
edilecek olanların başındaki isim Nureddin Şirin kardeşimiz geliyordu. O zaman Kudüs TV de
 
teröristlikle suçlanıp kapatılacak, mallarına el konulacaktı.
 
15 Temmuz darbe girişiminin yavrularımızın ve aziz milletimizin fedakarlığı ile hüsrana
 
uğratılmasının ardından yaşadığımız sevince bu acı niye bulaştı? Kudüs TV niçin elimizden alındı?
 
Hiç kimseye sitem de etmek istemiyorum, suçlamada da bulunmak istemiyorum. Ama size şunu
 
diyeyim ki; ben bugün buradan ayrıldıktan sonra oğlum Kemal’in kabrinin başına gidecek, onunla
 
dertleşecek ve sinemdeki acıyı ona dökeceğim.
 
Hz. Hüseyin şehit oğlu Ali Ekber’in kana bulanmış bedeninin başına gelince şunu demişti;
 
“Oğlum, senin şehadetin benim başımı yükseltti”
 
Evet ben de oğluma aynen öyle diyorum ama ardından da şunu ekliyorum:
 
“Oğlum senin ardından Televizyonumuzun kapanması ise belimi kırdı.”
 
Bu duygularla sözlerime son veriyor, yüce Rabbimden sabırlar niyaz ediyorum….
 
Ya Rabbi yegane sığınağımız sensin; sen şahidimiz ol…
 
İnna lillah ve inna ileyhi raciun
 
Kardeşiniz Ekrem Ekşi
6.jpg görüntüleniyor
4.jpg görüntüleniyor2.jpg görüntüleniyor
 
3.jpg görüntüleniyor

Yorumlar