''Büyük İsrail Projesinden Gafil Olmayalım''

Çok derinlikli, çok kapsamlı analizler yapıyormuş görüntüsü verip mevcut tuhaf dış politikayı aklama gayretine girenlerden “Büyük İsrail” sözünün çıkmamasına şaşırmıyor artık insan. “Büyük resim” diye boş çerçeveye bakıyorlar anlaşılan. 

Görüntülenme: 1467 Tarih: 03 Mart 2017 11:06
''Büyük İsrail Projesinden Gafil Olmayalım''

“Büyük resme odaklanın” diye diye büyük resmi gözden kaçırmakta mıyız acaba? Elbette ki “büyük resim”, küçük küçük ayrıntıların bütününden oluşuyor ama detaylarda boğulup asıl gerçeği görememek gibi bir durum var sanki.
 
Geçtiğimiz günlerde, bir TV kanalında katılımcılar Suriye özelinde bölgedeki durumun Türkiye’ye yansımalarını konuşmaktaydılar. Analizler, çıkarımlar, son tahliller, büyük resmiler havalarda uçuşuyor, uluslararası ilişkiler dersi kıvamında bir program sürüp gidiyordu. Haritada ismini cismini bulamayacağınız yerlerden bahsediliyorken, biraz da “işin uzmanı” havaları basılıyordu adeta.
 
İşin ilginci, bunu yapan iktidar yanlısı isimler, detaylarda gömüldükçe gömüldüler. Dinleyenlerin birçoğuna pek de bir şey ifade etmeyen ve ancak bölgeye askeri harekat düzenleyen askerlerin ve uluslararası ilişkiler hocalarıyla dış haber muhabirlerinin bileceği yerler hakkında anlattılar da anlattılar. Bolca “büyük resim” dediler ama gerçek “büyük resim”den de bir türlü bahsetmediler. Bilerek veya bilmeyerek…
 
Karşı cenaha oturtulmuş bir emekli paşa sözü aldı sonra. O da “büyük resim” diyerek söze başladığında beklenti standart bir “büyük resim” nutkunu dinleyeceği şeklindeydi. Emekli paşa, “büyük resmi görmek lazım” deyip Ortadoğu’da emperyalizmin en önemli amacının İsrail’in güvenliğini tesis etmek olduğunu söylerken, “Nihayet!” dememek elde değildi artık.
 
Suriye özelindeki meseleleri ağızlarını doldura doldura, kendilerinden başka kimse bilmezcesine ve bolca gereksiz detayla süsleyip anlatanlar, büyük resimdeki “Büyük İsrail” gerçeğini bir türlü göremiyorlar maalesef. Ortadoğu’nun İslami karakterine yönelik emperyalist tasallutun en temel motifini bir türlü göremiyorlar. Gerçi bu anlayışa göre Büyük Ortadoğu Projesi de komplo teorisiydi ve Irak’ın işgaline destek olarak (bir zamanlar Özal’ın dediği gibi) adeta “1 koyup 3 alacaktık”.
 
İslam coğrafyasının tarumar edilmesini dahi doğru düzgün tahlil edemeden, sadece “kahrol”larla, “beddualarla yetinmek (ki o da emperyalistler zeytin dalı uzatana kadar), başına gelecek musibetlere davetiye çıkarmak değil midir?
 
10 sene öncesine kadar Türkiye’nin “kırmızı çizgisi” olan Irak’ın toprak bütünlüğünden eser var mı bugün? Peki Suriye’nin toprak bütünlüğü diye bir şey kaldı mı? Tek bir taş yerinden oynasa domino etkisine neden olan Ortadoğu coğrafyasında, acaba bu taşlar tesadüfen mi yerlerinden oynamaktadır? Yoksa belli bir amaca (yani Büyük İsrail) yönelik olarak mı düşmektedirler yerlerinden?
 
Irak’ın toprak bütünlüğünün ortadan kalkmasında, yani bölünmesinde emperyalizmin bir aracı olarak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi kullanılmakta değil midir? Onu müttefik veya muhatap olarak kabul edince “kırmızı çizgimizi” kendi ellerimizle silmiş olmuyor muyuz? 
 
Emperyalizm, böyle bir bölgesel oluşuma ses etmiyorsa, hatta yol veriyorsa bunun bir nedeni olduğu aşikar değil mi? Emperyalizm, planları dahilinde çalışıyor ve maalesef önüne çıkacak bir engel de görünmüyor. Bir de “menfaatlerimiz ortak” türünden acayipliklerle müttefiklik veya ortaklık diye beraber çalışırsanız, netice ne olabilir yani? Emperyalizmle ortak çalışmadan olumlu bir netice beklemek diye bir şey olabilir mi?
 
Çok derinlikli, çok kapsamlı analizler yapıyormuş görüntüsü verip mevcut tuhaf dış politikayı aklama gayretine girenlerden “Büyük İsrail” sözünün çıkmamasına şaşırmıyor artık insan. “Büyük resim” diye boş çerçeveye bakıyorlar anlaşılan.
 
Burak Kıllıoğlu/Milli Gazete

Yorumlar