'Mazlum Yemen Halkına Destek Girişimi' tarafından organize edilen basın açıklaması İlahiyatçı Mehmet Kocaaslan'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra programın sunuculuğunu yapan sanatçı Ömer Çelebi Suudi Amerika'nın yaklaşık dört yıldır yaptığı zulme ve Filistinli Direniş Gruplarının geçtiğimiz günlerde Gazze'de Siyonist Rejime indirdiği darbeye dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu:
'Ali Abdullah Salih’in despot ve işbirlikçi yönetimi altında gelir dağılımı adaletsizliğinin giderek derinleştiği ülke, Arap Baharı olarak adlandırılan süreçle birlikte ma’kus kaderini tersine çevirme umudu yakalamıştı. Ancak tarih boyunca Yemen üzerindeki hegemonyasını bir şekilde devam ettiren Suudi Arabistan Krallığı, Yemen’de Amerikancı çizgiden bağımsız bir hareketin ya da siyasi bir partinin iktidar olmasını engellemek için harekete geçti. Salih’in mevcut statükoyu devam ettiremeyeceğini anlayan Suudiler, Yemen üzerinde, ABD ve İsrail’le birlikte hazırladıkları “B plânı”nı devreye sokarak kendilerine yakın isimlerden Mansur Hadi’yi işbaşına getirdiler. Hadi ise Yemen’i güçlendirecek politikalar yürürlüğe koyacağına ülkeyi bölen ve güçsüzleştiren birtakım kararlara imza attı. Bu kararların, Suudiler tarafından kendisine telkin edildiğinde şüphe yoktu. Zira Suudiler tarih boyunca Yemen’i arka bahçeleri olarak görmüşlerdir. Bu yüzden Yemen’de bağımsız, anti-emperyalist, ABD ve İsrail karşıtı bir hareketin sivrilerek iktidara gelmesinin kendileri için en büyük tehlike olacağına inanıyorlardı.
İşte bugün Yemen’de yaşanan trajedinin kökenleri burada yatmaktadır. Milyonlarca Yemenli sırf bağımsız bir siyasi irade ortaya koyduğu için böyle bir saldırıya muhatap olmaktadır.
Öte yandan İslam ülkelerinin ve dünya medyasının Yemen’deki katliamlar karşısındaki sessizliği ise kahredicidir. Bu vicdansız suskunluk Suudilere Yemen’de daha fazla suç işleyebilmek için cesaret veriyor.
Bizler işte bugün Diyarbakır’da bu suskunluğu bozarak Mazlum Yemen Halkı ve bu halkın meşru temsilcileri olan Ensarullah Hareketi ve müttefiklerine destek olmak için buradayız. Peygamberler ve sahabeler şehri olan Diyarbakır’ımızdan peygamberlerin Tevhid mücadelesi yolunu takip eden Yemen Direnişini selamlıyoruz. Firavunların ve Ebu Cehillerin yolunu takip eden mel’un Suud’u, Büyük Şeytan Amerika’yı, İngiltere’yi, Birleşik Arap Emirlikleri’ni ve Siyonist İsrail’i lanetliyoruz.'
Diyarbakır AZC Plaza yanında yapılan eylemde Türkiyeli çocuklar adına basın açıklamasını Elif Nur Çelebi okudu.
Okunan basın açıklamasının tam metni şu şekildedir:
'Bismillahirrahmannirrahim
Yemenli Çocuklar Ölmesin!
Lanetli Suud krallığı öncülüğündeki şer koalisyonu 2015 yılından bu yana Yemen’e vahşice saldırmaya devam ediyor.
Mazlum Yemen halkı, Siyonizm’e ve emperyalizme hizmet eden yöneticileri kabul etmeyip onlara karşı kıyam ettiği için zalim Suud yönetimi tarafından cezalandırılıyor.
Suud krallığının öncülüğündeki Büyük Şeytan ABD, Siyonist İsrail, İngiltere, BAE gibi ülkelerden oluşan şer koalisyonu hastaneleri, okulları, servis arabalarını, barajları ve cenaze meclislerini vuruyor, ülkenin alt yapısını tamamen yok ediyor.
2015 yılından bu yana Suudi savaş uçakları tarafından yapılan bombardımanlar ve oluşan ağır tahribat nedeniyle Yemen’de bu güne kadar binlerce çocuk hayatını kaybetti ve bu sayı giderek artıyor.
Her 10 dakikada bir çocuk yaşamını yitiriyor.
Vurulan barajlar nedeniyle 9 milyon Yemenli içecek temiz su dahi bulamıyor.
Zalim Suud krallığı öncülüğündeki şer koalisyonu, hastane ve ilaç depolarını da hedef aldığı için, ülkenin yüzde 92'si kolera tehdidiyle karşı karşıya.
Birleşmiş Milletler ve dünya sağlık örgütünün açıklamalarına göre, Yemen’de dünyanın en büyük kolera vakası yaşanıyor.
28 milyonluk ülkede, yaklaşık 22 milyon Yemenli yardıma muhtaç durumda.
Mazlum Yemen halkına yapılan insani yardımlar da yine Suud rejimi tarafından engelleniyor.
Yemen’de insanlar yaprak yiyerek beslenmeye çalışıyor.
Son verilere göre eğer bu abluka ve saldırılar devam ederse 40 bin çocuk kısa süre içerisinde hayatını kaybedebilir.
Zaten şu ana kadar bir milyon sekiz yüz bin çocuk yetersiz beslenme nedeniyle sağlığını kaybetmiş durumda.
Sözde medeni Dünya ise, bu yaşananlara karşı sessizliğini koruyor. Adeta üç maymunları oynuyor.
Demokrasi havarisi kesilen batılı ülkeler, Suud rejiminin katliamları karşısında deve kuşu gibi başını yere gömmüş durumda.
Çünkü emperyalist devletler, Yemenli mazlumların üzerine atılan her bombada ceplerini dolduruyor, servetlerine servet katıyor.
Batılı emperyalist devletlerin derdini anladık da, peki ya İslam ülkelerinin bu vahşet karşısında sus pus olmasına ne demeli?
Bir kaç devlet dışında Yemen’de yaşanan katliamlara kimsenin çıtı çıkmıyor...
Biz çocuklar olarak küçük yüreklerimizle Müslüman ülkelerin yöneticilerine sormak istiyoruz:
Lanetlik Suud krallığının, halkı Müslüman olan bir ülkenin servetini İngiliz, Amerikan ve İsrail silahlarına yatırıp, o bombaları Yemenli çocukların başına yağdırdığını ve Siyonist Rejime tek bir kurşun bile atmadığını görmüyor musunuz?
Ey Müslüman ülkelerin yöneticileri, Yemen’de yaşanan zulme neden itiraz etmiyorsunuz?
Ey mazlumların sesi ve sığınağı olduğunu iddia eden Müslüman devlet adamları, Yemen’de yaşanan insanlık tarihinin en büyük trajedisine neden ses çıkarmıyorsunuz?
‘Ey Zalim Suud Kralı Selman!’ diyerek mazlum Yemen halkının imdadına niçin yetişmiyorsunuz?
Ey İslam ülkelerinin idarecileri, Türkiyeli çocuklar olarak sözümüz hepinize: Yemen’de çocuklar bombardıman ve açlık yüzünden ölürken nasıl o koltuklarınızda rahat oturabiliyorsunuz? İslam milletleri sizlerin zulme rıza göstermenize ve sessiz kalışınıza itiraz etmektedir. Bu sesi duyun artık!
Bilindiği gibi, 1. Dünya savasında Suud ailesi İngilizlerle işbirliği yapıp binlerce Mehmetçiği şehit ederken Yemenli Müslümanlar özellikle de Husiler Osmanlı’nın safında küffara karşı verilen savaşta şehit düşüyordu.
Bizler bu mübarek şehirden tüm Dünya’ya şunu ilan ediyoruz:
Siyonist İsrail ile aleni bir şekilde işbirliği yapan, Mısır’da Sisi'yi destekleyip binlerce Müslüman’ın katline sebep olan, 15 Temmuz darbe girişimine destek veren, bizim ülkemizde kendi vatandaşı olan bir gazeteciyi konsoloslukta hunharca öldüren, Trump ile dans edip İslam dünyasıyla alay eden bu Suud Krallığı’nın artık tarihin çöplüğüne atılma vakti gelmiştir.
Bu kutsal görev babalarımıza nasip olmazsa bizlere nasip olacak ve İnşaAllah Suud ve avanesi bizim ellerimizle tarihten silinip atılacaktır.
Biz Türkiyeli çocuklar adına peygamberler ve sahabeler şehri Diyarbakır’dan tüm Türkiye kamuoyuna Mazlum Yemen halkına sahip çıkın çağrısı yapıyoruz. Devlet yetkililerinden sivil toplum kuruluşlarına kadar herkes Yemen’deki insani krize son vermek için elinden gelen her şeyi yapmalıdır.
Diyarbakır’dan Katil Suud ailesine sesleniyoruz:
Sizler zalim, katil ve işbirlikçisiniz.
Derhal Yemen'den defolun ve katliamlara son verin!
Bundan emin olun ki, döktüğünüz o masum Yemenli kardeşlerimizin pak kanları sizin peşinizi bırakmayacak ve o pak kanlarda boğulacaksınız.
Açlıktan inleyen Yemenli kardeşlerimizin feryatları çok yakında sarayınızı yerle bir edecek.
Yemen'de yaptığınız katliamların hesabını vereceksiniz.
Sizlerin ve ortaklarınızın katil olduğunu tüm dünyaya haykıracağız
‘Biz olmasak 2 hafta bile iktidarda kalamazlar’ diyen destekçiniz Trump bile sizi kurtaramayacak.
Biz Diyarbakır’dan Türkiyeli çocuklar adına Rabbimize şöyle sesleniyoruz:
‘Rabbimiz sen şahit ol, bizler bu zulme sessiz kalanlardan olmayacağız ve Yemenli kardeşlerimiz için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Gerekirse yakında Türkiye’nin 81 ilinden çocuklar olarak yola çıkıp Ankara’da Suud elçiliğinin önünde zalimlerin zulmünü yüzlerine haykıracağız.’
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.'
Basın açıklaması boyunca sık sık 'Kahrolsun Suud Rejimi', 'Kahrolsun Amerika', 'Kahrolsun İsrail', 'Türkiye'den Yemen'e Direnişe Bin Selam', 'Katil Suud Ümmete Hesap Verecek', 'El Mevt Li Amerika', 'Gazze'ye Selam Direnişe Devam',
'Hamas'a Selam Direnişe Devam' sloganları atıldı.
Basın açıklaması Muhammed Çelebi'nin okuduğu 'EY YEMENLİ MASUM KARDEŞİM' şiiriyle son buldu.
EY YEMENLİ MASUM KARDEŞİM!
Ey bombardımanlar altında can veren kardeşim!
Ey açlıktan bir deri bir kemik kalan kardeşim!
Ey dünyanın gözleri önünde katledilen kardeşim!
Ey babası şehit olduğunda siperdeki yerini dolduran kardeşim!
Ey korkmadan Hakk’ı savunan kardeşim!
Ey kendi derdinden önce Filistin’in derdiyle dertlenen
kardeşim!
Ey Siyonizm’e ve emperyalizme karşı direnen kardeşim!
Bizler Diyarbakır’dan, Türkiye’den size sesleniyoruz!
Acınız acımızdır!
Kavganız kavgamızdır!
Yolunuz yolumuzdur!
Davanız davamızdır!
Bizler, sizlerle birlikte atan tek yüreğiz!
Bizler, sizlere destek veren kardeşleriniziz!
Bizler, Muhammed ve Al-i Muhammed’in takipçileriyiz!
Rabbimize andolsun ki bizler, Sizleri birgün dahi unutursak kalbimiz kurusun!