Haaretz gazetesine konuşan İsrailli askeri analist Amos Harel, dün Cenin’de şehit olan Filistinli iki direnişçi Abdurrahman Hazım ve Ahmed Alavne'nin makineli tüfek ve patlayıcı cihazlarla saldırı planladığını söyleyerek, dün çevrelerini kuşatan İsrail güçleriyle girdikleri çatışmada patlayıcı madde kullandıklarını iddia etti. Harel, saldırıyı planlamalarının işgal güçlerini gündüz ve olağandışı bir şekilde operasyon gerçekleştirmeye sevk ettiğini ve yakın bir saldırıya ilişkin açık bir uyarı olması durumunda alınacak tedbirlerde hiçbir tereddüt bulunmadığını ifade etti. Cenin'de devam eden çatışmaların, silahlı hücrelerin yerleşimcilere ait askeri ve sivil araçları aramak ve onları vurmak için bölgelerinden ayrılmasına yol açtığını söyleyen Harel, bunun, Filistin yönetimine isyan eden ve Hamas ve İslami Cihad'ın emirlerini kabul etmeyi reddeden Nablus’taki büyük bir yerel örgüt olan Arin el-Esved olduğunu ifade etti. Harel, bu ayın başında, İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi ve Şin Bet Şefi Ronen Bar’ın, çalışmalarındaki yetersizlikten dolayı Batı Şeria’nın kuzeyindeki Filistin güvenlik servislerini eleştirdiklerini söyleyerek, “Filistin Yönetimi’nin Cenin’de kontrolü kaybettiğini, yönetimin artık orada faaliyet gösterecek herhangi bir yetkisinin olmadığını İsrail, net bir şekilde görüyor. Son günlerde Filistin yönetimi, bazı tutuklama ve kamu düzenini sağlamaya çalıştıysa da bu girişim, silahlı örgütlerle şiddetli çatışmalara yol açtı ve yönetim oradan geri çekilmek zorunda kaldı” ifadelerini kullandı. İsrailli askeri analist, İşgal rejiminin önünde üç seçenek olduğu kaydederek, bunlardan birinci seçeneğin Cenin'deki tutuklamalar sırasında Filistin yönetiminin istediği gibi büyük bir itidalle davranılıp “saatli bomba” olarak tabir edilen vakalara odaklanma yani nokta operasyonları yapma, ikinci seçeneğin, kuvvetlerin uzun süre kalmasından kaçınarak mevcut haliyle faaliyete devam etme, üçüncüsünü ise Cenin ve çevresine daha uzun süren bir operasyon gerçekleştirme olduğunu belirtti. Harel, İşgal hükümetinin ikinci seçeneği tercih ettiğini, ancak Batı Şeria yollarına veya Yeşil Hat bölgelerine ölümcül bir saldırı olması durumunda üçüncü seçeneği uygulayabileceğini bildirdi. Harel, bu tür operasyonlarda askeri kayıplara karşı artan hassasiyete dikkati çekerek, son haftalarda hükümete ve İsrail işgal ordusuna, bu operasyonlarda askerlerin hayatını riske attığı için halktan sert eleştiriler geldiğini ve insansız hava araçlarının kullanılması yönünde talepler olduğunu kaydetti. Siyonist askeri analist, baskılar nedeniyle operasyonlar sırasında sahadaki askerler için İHA konuşlandırılmasının yapıldığı ancak şimdiye kadar kullanılmadığını ifade etti.

Kudüs Haber Ajansı - KHA | kudushaber.com.tr