İşgal ordusunun cinayetlerine, infazlarına, baskınlarına, zulüm ve barbarlığına kendi imkanlarıyla karşı koymayı sürdüren Filistinli gençler, direniş eylemlerine bir yenisini daha eklediler.
Filistinli bir genç işgal altındaki Kudüs şehrinde 10 Şubat Cuma günü öğleden sonra aracıyla, Siyonistlere karşı feda eylemi gerçekleştirdi. Eylemde iki Siyonist hayatını kaybederken, üçü ağır yedi Siyonist de yaralandı.
Kudüslü kaynaklar, Filistinli eylemcinin aracıyla, işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde inşa edilen Ramut yerleşkesindeki otobüs durağı yakınında bir grup Siyoniste yönelik eylem yaptığını ifade ettiler.
Kudüs’teki feda eylemi, işgal güçlerinin Eriha’da 5 Kassam mücahidini katletmesinden 5 gün, Filistinli esir Ahmed Ebu Ali’nin işgal zindanlarında tıbbi ihmal sonucu şehit olmasından birkaç saat sonra meydana geldi. Bu, işgalciye çok hızlı karşılık verildiğinin kanıtıdır.
İşgalcinin korktuğu başına geliyor
Siyasi analist Yasin İzzeddin yaptığı değerlendirmede, “Eylem, Siyonist liderlerin korktuğu gerçeğin sahada gerçekleştiğini gösteriyor. O da sosyal patlamanın meydana gelmesi ve bunun kapsamlı bir intifadaya evrilmesidir.” dedi.
Filistin Enformasyon Merkezi'ne röportaj veren İzzeddin, Ben Gvir’in saldırgan, düşmanca ve pervasız politikalarının beklendiği gibi aksi sonuçlar verdiğine dikkat çekerek, Siyonistlerin sonu gelmeyen operasyon girdabına girdiklerini, yaptıkları bütün tedbirlerin şimdiye kadar fayda vermediğini, fanatik Netanyahu hükümetinin ise saldırgan bir program takip ettiğini, bunun da onların caydırıcı güçlerini etkilediğini ifade etti.
Siyasi analist İzzeddin sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çatışma ve saldırganlığı tırmandırmaya gelince, görünen o ki işgal yönetimi, Filistin Yönetimi'yle işbirliği yaparak kontrol sağlamak için güvenlik planı yapıyor. Plana göre, Filistin Yönetimi'yle koordineli bir şekilde direnişçilere karşı çok sert tedbirler alacak ve onları bastıracaklar. Buna karşılık durumu kontrol altına almak için direnişçilerin dışında kalan halka karışmayacak, onların hayatlarını normal bir şekilde devam etmelerine göz yumacaklar.”
“Askeri düzlemde bunlar olurken, politik arenada Ben Gvir ve siyasi çevresi işleri daha da tırmandırmak için baskı yapacaklar. Bu da onları Siyonist güvenlik çevreleriyle çatışmaya götürecek. Bu durum, yakın gelecekte onları bir hayli zor duruma sokacaktır.”
Kudüs eylemi, Filistinli esir Ahmed Ebu Ali’nin işgal zindanlarında tıbbi ihmal sonucu şehit edilmesinden birkaç saat sonra meydana geldi.
6 Şubat Pazartesi günü Batı Şeria’nın Eriha şehrindeki Akabe Cebr Mülteci Kampı'nda işgal güçleriyle çatışmaya giren Kassam mücahitlerinden beşi şehit olmuştu.
Kudüs eyleminden sonra açıklama yapan işgal polisi, feda eylemleriyle ilgili onlarca uyarı aldıklarını belirterek, meydana gelen eylemin çok zor ve ağır olduğunu söyledi.
Doğal bir karşılık
Ummanlı siyasi analist ve yazar Hamis El-Katiti ise yaptığı değerlendirmede, Kudüs eyleminin en son işgal zindanlarındaki Filistinli esir Ahmed Ebu Ali’nin tıbbi ihmal sonucu şehit olması başta olmak üzere işgal rejiminin Filistin halkına yönelik sürdürdüğü cinayetlerin doğal bir karşılığı olduğunu söyledi.
Filistin Enformasyon Merkezi'nin kendisiyle gerçekleştirdiği röportajda El-Katiti, Filistin halkının kalbindeki direniş ruhunun hiçbir zaman ölmeyeceğini belirterek, işgalcinin yaptığı cinayetlerin daha çok direniş ve karşı koymakla karşılık bulacağını ifade etti.
Bundan önce işgal güçlerinin yedi direnişçiyi şehit etmesinin ardından Hayri Alkam, Nebi Yakub Yahudi yerleşkesinde Siyonistlere yönelik gerçekleştirdiği feda eyleminde 7 Siyonist ölmüş, 10'dan fazlası da yaralanmıştı.
İşgal rejimi güvenlik krizi yaşıyor
Siyasi analist Ala Reyvai yapığı değerlendirmede işgal rejiminin direniş eylemleri nedeniyle derin bir güvenlik krizi yaşadığını itiraf etmek durumunda kaldığını söyledi.
Yaptığı basın açıklamasında, "Önümüzdeki dönemde Batı Şeria ve Kudüs’te daha çok eyleme şahit olacağız. Kahraman feda eylemlerinde gözle görülebilecek düzeyde bir gelişme var. O nedenle işgal rejimi eylemi yapanların ailelerinin azimlerini kırmak, moralini bozmak istiyor. İşgal rejiminin Filistin halkını korkutup caydırması mümkün değildir.” dedi.
Konuya değinen araştırmacı yazar ve siyasi analist İyad Kara, “Kudüs eylemi kahramanca bir eylemdir. Bu, işgalciye karşı yapılacak bir dizi eylemle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Aynı zamanda bizim Filistin direnişinin stratejik sonuçlarıyla karşı karşıya olduğumuzu da gösteriyor. Bu eylem, Siyonist rejimin güvenlik sistemine yönelik yeni bir darbedir. İşgal hükümetinin Filistin halkına yönelik faşistçe tehditleri olunca, bunun akabinde işgal rejimiyle güvenlik sisteminin karizmasını çizen bir eylemin geldiğini görüyoruz.” ifadesini kullandı.
İslami Direniş Hareketi (Hamas)’ın Kudüs sözcüsü Muhammed Hamade ise yaptığı açıklamada, Kudüs’te meydana gelen araçlı feda eyleminin Filistin toprakları üzerinde varlığını sürdüren işgalcinin varlığına yönelik doğal bir karşılık olduğunu söyledi.
Hamade devamla, “Kudüs’teki kahraman araçlı feda eylemi, Filistin halkının işgalcinin cinayetlerine karşı çok hızlı bir şekilde cevap verebilmeye hazır olduğunu gösterdi. Filistin halkı asla teslim olmayacak. İşgalciyi bu topraklardan çıkarıncaya kadar direnişini sürdürecektir. İşgalcinin işlediği cinayetler halkımızı direnişi sürdürmekten vazgeçiremeyecektir.” dedi.
Filistin Enformasyon Merkezi