Mahmud Zahhar: Suriye krizine en başından beri müdahil olmadık

Hamas liderlerinden Mahmud Ez-Zahhar, çarpıcı açıklamalarda bulundu.  

Görüntülenme: 1590 Tarih: 26 Şubat 2015 11:18
Mahmud Zahhar: Suriye krizine en başından beri müdahil olmadık

Hamas Hareketi’nin önde gelen isimlerinden Mahmud Ez-Zahhar, Hamas Hareketi’nin El-Fetih’in eski yöneticilerinden olan ve şu an BAE’de yaşayan Muhammed Dahlan’la ilişkisinin Kahire’de üzerinde anlaşmaya varılan toplu barış çerçevesinde geliştiğini ifade etti.

“El-Ghad El-Arabi” kanalında yayınlanan bir programda konuşan Zahhar, “Barış anlaşması ve ulusal birlik hükümeti üzerinden konuşulurken en başta oğulları Dahlan’a bağlı olan güvenlik birimlerinde çalışan ailelerle yine evlatları öldürülen Hamas mensubu aileler arasında toplu barışın sağlanması gerekirdi” dedi.

Dahlan’ın Gazze’ye verdiği destekle ilgili olarak Zahhar bu desteğin siyasi bir yardımlaşma sonucu yapılmadığını vurguladı.

Zahhar “Muhammed Dahlan dışarıda bazı kişilerle bir araya gelip, serbest bırakılmış olan esirlere konut inşa etmek ve fakirlerin katılacağı toplu bir düğün organizasyonu düzenlemek teklifinde bulundu. Bunun reddedilmesi mümkün müydü” dedi.

Zahhar sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Dahlan’ın ne istediğin biliyoruz. Ancak biz ona bu istediğini vermeyeceğiz. Değerlerimize uygun olmamasına rağmen bizi ileriye taşıyacak olan şey her ne olursa olsun ya da kimden gelirse gelsin reddederiz.”

Yine programda kendisine Gazze’de aşırı Selefi grupların bulunduğu ve Hamas Hareketi’nin de bundan haberdar olmasına rağmen müdahale etmediği, Hamas’ın ses çıkarmamasının ilgili taraflara mesaj vermek amacı mı taşıdığı sorusu soruldu. Zahhar “Hamas Selefi bir harekettir. Aynı zamanda insanların güvenliklerine, inançlarına müdahale etmeyen, direnişi sekteye uğratmayan hiçbir İslami düşünce sahibi gruba herhangi bir düşüncenin dayatılamayacağını savunur” dedi.

Zahhar konuşmasının devamında “Biz sol grupları, komünist partiyi, ay sonuna kadar hazırlanması gereken yardım programını vs. vaktimiz olmadığı için bir kenara koyup, insanlara bir sıkıntı vermeyen, direnişin programına el sürmeyen taraflarla mı meşgul olacağız? İnsanlar yaşamayı hak ediyorlar. Eğer biz bu taraflarla bir çatışmaya girersek o zaman işgale davetiye çıkarmış oluruz” dedi.

Yine Mısır’ın Kassam Tugaylarını terör grupları listesine dahil etme hususunu gündemde tutmasıyla ilgili olarak Zahhar “Mısır sorun yaşamak istemeyen taraflarla kendi aralarında kriz yaratma konusunda ısrar ediyor. Kassam Tugaylarının terör örgütleri listesine dahil edilmesi yönündeki karar Mısır’a yakışmaz” dedi.

Mısır’ın İsrail ve Hamas arasında arabuluculuk yapmasıyla ilgili olarak “Bu şartlar altında nasıl olur da Mısır’ın arabuluculuğu kabul edilebilir” dedi.

Sina’da Mısır ordusunu hedef alan sürekli saldırılarla ilgili olarak ise Zahhar “Söz konusu bölge güvenlik anlamında ihmal edilmiştir. Ürdün ve Suud gibi ülkelerin sınır bölgelerinde olduğu gibi bu bölgede de kaçakçılık çok yaygın durumda…” dedi.

Hamas’ın elinde İsrailli esirlerin bulunması hususunda ise “Şalit Anlaşmasındaki takas işleminde tutuklananlar serbest bırakılmadan bu konu kapanmayacaktır. Bu konuda görüşmelerin başlaması için bu şartın yerine getirilmesi gerekiyor” dedi.

Hamas ve İhvan arasında bağlantı olması hususunda Zahhar “Bu bağlantı Mısır’ın dışındaki konularla ilgilidir. Ancak Arap ülkelerinin tamamı Amerika ve İsrail’in rızasını kazanmak adına bu konuyu kullanarak ve yeterli bir gerekçe öne sürmeksizin Hamas’ı düşman olarak niteleme yoluna gidiyorlar” dedi.

Hamas’ın Suriye konusundaki tavrıyla ilgili olarak Zahhar hareketin Suriye krizine kesinlikle müdahil olmadığını, böylece FKÖ’nün Lübnan, Suriye ve Ürdün’de yaşadıkları tecrübeyi bir daha yaşamadıklarını, bu anlamdaki tavırlarının hep aynı olduğunu ve kesinlikle değişmediğini ifade etti.

İslam dünyasıyla ve özellikle de İran’la ilişkileriyle ilgili olarak Zahhar “İslam dünyasından bize şartsız, karşılıksız yardım yapılıyor” dedi.

Zahhar “Filistin direnişi İsrail’in ulusal güvenliğine darbe vurmuştur. Bizim savunma ve saldırı gücümüzü daha da geliştirerek İsrail’in güvenliğini hedef almamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Zahhar Batı Şeria’daki direnişi işgale karşı koymak, Kudüs’ün Yahudileşmesini engellemek ve Kudüs’e yönelik düşmanlıkların önüne geçmek için güçlenmeye ve gerekirse silahlanmaya çağırdı.

Bazı Hamas yöneticilerinin İsrail’le müzakere masasına oturulması hususundaki açıklamalarıyla ilgili olarak bunun hiçbir karşılığının olmadığını, müzakerenin mevcut değerleri korumak üzere gerçekleştirilebileceğini, değerlerden vazgeçmek pahasına müzakere yapılamayacağını ifade etti.

İslami Analiz

Yorumlar