TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği), NEKBE’nin yıldönümünde Tokat’ta Yeraltı Çarşısı üzerinde bir eylem gerçekleştirdi. Eylemde, Kudüs’ün ve Filistin’in özgürlüğünün direnişle geleceği, İsrail’in Nekbesi’nin de yaklaşmakta olduğu mesajı öne çıktı.
Eylemde basın açıklamasını Salim KIYAK okudu. KIYAK açıklamasına “Bugün Filistin halkı için, bütün İslam ümmeti için Nekbe günü. Bildiğiniz gibi küresel emperyalizmin himayesinde 14 Mayıs 1948’de Siyonist İsrail bağımsızlığını ilan etti. İşte bu tarihin hemen bir gün sonrası Filistin halkı için Nekbe; yani büyük felâkettir; Filistin’den, Kudüs’ten sürülmektir.” diyerek başladı ve Filistin halkının Siyonist işgal sürecinde yaşadığı sürgün ve felaketlere karşı yükselttiği direnişe değindi.
Ümmetin acılarının bitmediğini, Nekbelerimizin sıradanlaştığını; müslümanlar için her günün bir nekbeye dönüştüğünü vurgulayan Salim KIYAK, “Terörle kurulan bu gasıp Siyonist rejim, sürekli olarak Filistin halkına ve bölge halklarına karşı her türlü terörü uygulamaya devam etmektedir. O günden bugüne Filistin halkı ve İslam ümmeti için her gün Nekbe’dir, işgaldir ve felakettir. Nekbe, Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın esaretidir. 1948 yılından bu yana Filistin topraklarının adım adım işgalidir. Nekbe Filistin halkının bitmek bilmeyen seri katliamlara maruz kalmasıdır. Nekbe, 7 milyon Filistinlinin vatanlarından uzakta, mülteci kamplarında yaşamak zorunda bırakılmasıdır; Gazze ve Batı Şeria’da kalanlar için ise her türlü maddi manevi işkence ve siyonist rejimin savaş makinalarının altında bedenlerinin parçalanmasıdır. Hulasa Nekbe, siyonist rejimin varlığının niçin gayri meşru olduğunu ortaya koyan tarihi bir vakıadır.” şeklinde sözlerini sürdürdü ve “İsrail nasıl zulmün adı olduysa Gazze, Kudüs ve Filistin de direnişin, mücadelenin adı ve sembolleri olarak bütün ezilen halkların, İslam ümmetinin adalet ve özgürlük mücadelesinin meşalesi olmuştur.” şeklinde devam etti.
Bugün bütün bir Ortadoğunun Nekbe gününü yaşamakta olduğunu, büyük bir felaketin ümmetin üzerinde dolaştığını ifade eden Salim KIYAK, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Felaketler ne kadar büyük olursa olsun, eğer direniş azim ve kararlılığı içinde olursak Allah’ın izniyle felaketlerimiz kurtuluşa dönecek, Kudüs özgürlüğüne kavuşacak, zalim ve katil Amerika ve İsrail’in nekbesi, yok oluşu yaklaşacaktır.Bugün ümmetin iradesi, direniş azim ve kararlılığı inşallah Nekbe ağıtlarına artık bir son verecek, Filistin’e geri dönüş sürecini başlatacak devrimi ateşleyecek kararlılığı üretecektir. Kurucu siyasetimiz artık bu aşamaya ulaşmalıdır. Artık dövünüp ağıt yakmalar çağı sona ermeli, düşman için telaş devri başlamalıdır.Bizim ümmet olarak inşa edeceğimiz yeni aşama artık bu olmalıdır!Filistin İslami Direniş hareketlerinin son dönemde Siyonistler karşısında kazandığı zaferler bu aşamaya olan imanımızı pekiştirmektedir..”
Eylem boyunca “Nakba of Israil is Coming Soon! İsrail’in Nekbesi Yaklaşıyor!” pankartının yanı sıra çok sayıda döviz taşınırken “Filistin Halkı Yalnız Değildir, Yaşasın Küresel İntifada, Kudüs Özgürlük Sembolümüzdür, Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz, Siyonistler Yenilecek Direnen Filistin Kazanacak” sloganları atıldı ve tekbir getirildi.
Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni şu şekilde:
Büyük Felâketten Eve Dönüşe!
Değerli arkadaşlar,
Bugün Filistin halkı için, bütün İslam ümmeti için Nekbe günü.
Bildiğiniz gibi küresel emperyalizmin himayesinde 14 Mayıs 1948’de Siyonist İsrail bağımsızlığını ilan etti.
İşte bu tarihin hemen sonrası Filistin halkı için Nekbe; yani büyük felâkettir; Filistin’den, Kudüs’ten sürülmektir.
Kıymetli dostlar,
Kudüs’ten, Filistin’den sürülen sadece milyonlarca Filistinli değildir. Bütün bir ümmet emperyalistler tarafından, Siyonistler tarafından Kudüs’ten çıkarılmıştır. Mescid-i Aksâ esir düşmüş, İslam ümmeti mağlubiyetlere, acılara teslim olmuştur.
İşte Nekbe günü bütün bu acıların sembolüdür. O gün evlerinden sürülen Filistin halkı, anahtarlarını yanlarına almış, Filistin’e, Kudüs’e dönecekleri günün sevdasıyla, türlü zorluk ve belalara göğüs gererek yaşamaya başlamıştır.
Bu ayrılık, büyük bir mücadelenin de başlangıcı olmuştur aynı zamanda.
İntifadaya dönüşen mücadele her geçen daha da büyümüş, azgınlaşan Siyonist İsrail’e karşı direniş adım adım yükselmiştir.
Şeyh Ahmet Yasinler, Abdülaziz Rantisiler, Fethi Şikakiler, Muhammed Durralar bu direnişin sembollerinden, ümmetin öncülerinden olmuşlardır.
Dostlar,
Bugün küresel emperyalizm İsrail’i ileri karakolu olarak Ortadoğu halklarının ve İslam ümmetin kalbine bir hançer gibi saplamıştır.
İsrail bu dünyada zulmün, vahşetin, işgalin, katliamın adı olmuştur.
Değerli arkadaşlar,
İsrail nasıl zulmün adı olduysa Gazze, Kudüs ve Filistin de direnişin, mücadelenin adı ve sembolleri olarak bütün ezilen halkların, İslam ümmetinin adalet ve özgürlük mücadelesinin meşalesi olmuştur.
Arkadaşlar,
Ümmetin acıları maalesef bitmiyor, her geçen gün daha da çoğalıyor. Nekbelerimiz, felaketlerimiz artık sıradanlaşıyor.
Irak, Afganistan, Suriye, Filistin, Çeçenistan, Arakan, Libya, Yemen… O kadar çok acı ve felaketle iç içeyiz ki… Bu liste maalesef her geçen gün uzuyor, evlerini terk etmek zorunda kalan Müslümanların sayısı çığ gibi büyüyor, acılarımız derinleşiyor.
Bugün zalim emperyalistler ve onların işbirlikçileri hayatı İslam ümmetine zindan etmek için yapmadıklarını bırakmıyor.
Ortadoğu her geçen gün daha da yanıyor. Suriye’de tutuşturulan ateş her geçen gün daha da büyüyor. Libya’dan Yemen’e kadar her yerde işgal ve katliamlar çoğalıyor.
Fitne alabildiğine yaygınlaşıyor.
Zalim İsrail ve onun hâmisi katil Amerika’ya karşı durması gereken Müslümanlar maalesef birbirlerini boğazlamakla meşgul.
İslam ülkelerindeki işbirlikçi yöneticiler küresel efendilerine hizmette yarışırken yıllardır Ortadoğu’da vahim hatalar içinde olan Türkiye hükümeti yanlışlarını, işbirlikçi rolünü derinleştiriyor; Yemen’e yapılan müdahaleyi destekliyor, Suriye yangınına odun taşımaya devam ediyor, Filistin halkını topraklarından süren Siyonistlerle rekor seviyedeki ticaretini sürdürürken Siyonistleri korumaya odaklı NATO Kürecik Radarını savunabiliyor!
Değerli arkadaşlar,
Bugün günlerden Nekbe.
Filistin halkının Kudüs’ten, Filistin’den sürgün edilişinin yıl dönümü.
Üzülerek söylüyoruz ki bugün bütün bir Ortadoğu, Nekbe gününü yaşamaktadır. Büyük bir talihsizlik, büyük bir felaket ümmetin üzerinde dolaşıp durmaktadır.
Ey Kudüs sevdalıları, ey intifadanın dostları!
Felaketler ne kadar büyük olursa olsun, eğer direniş azim ve kararlılığı içinde olursak Allah’ın izniyle felaketlerimiz kurtuluşa dönecek, Kudüs özgürlüğüne kavuşacak, zalim ve katil Amerika ve İsrail’in nekbesi, yok oluşu yaklaşacaktır.
Bugün ümmetin iradesi, direniş azim ve kararlılığı inşallah Nekbe ağıtlarına artık bir son verecek, Filistin’e geri dönüş sürecini başlatacak devrimi ateşleyecek kararlılığı üretecektir.
Kurucu siyasetimiz artık bu aşamaya ulaşmalıdır. Artık dövünüp ağıt yakmalar çağı sona ermeli, düşman için telaş devri başlamalıdır.
Bizim ümmet olarak inşa edeceğimiz yeni aşama artık bu olmalıdır!
Filistin İslami Direniş hareketlerinin son dönemde Siyonistler karşısında kazandığı zaferler bu aşamaya olan imanımızı pekiştirmektedir.
Kahrolsun İsrail!
Kahrolsun Amerika!
Yaşasın Kudüs, Yaşasın İntifada!
Yaşasın İslami direnişimiz!
Yaşasın Filistin halkının evine dönüş mücadelesi!
Haber: Emre Ulukaya