Yeryüzünün işgal edilmiş en kıymetli ve mukaddes toprakları olan Kudüs’ün Siyonist İsrail’in işgalinde kurtarılması amacıyla ilan İmam Humeyni tarafından 7 Ağustos 1979 yılında Dünya Kudüs Günü ilan edildi. Bu gün ile Kudüs'ün Müslümanlar nezdinde birincil bir dava olduğu ilan edildi.
İmam Humeyni İslam İnkılâbı zaferinden birkaç saat sonra İsrail elçiliğinin ele geçirilmesine emir verdi. Birkaç saat içerisinde İslam devrimcileri tarafından gasıp Siyonist rejiminin elçiliği 11 Şubat 1979’a ele geçirildi.
“Bu bina Filistin halkına hediyedir”
İslam inkılapçıları tarafından duvarlara pankart asıldı. Pankartın üzerinde şöyle yazıyordu:'' Bu bina İran halkının Filistin halkına hediyesidir'' Devrimciler, gasıp Siyonist İsrail elçiliğinin tabelasını, ''Filistin Elçiliği'' olarak değiştirdiler. İslam İnkılâbı ilk günden beri gasıp Siyonist rejimi ile olan düşmanlığını ve mazlum Filistin halkının yanında olduğunu ilan etti.
“Bütün Müslümanlar gasıp ve destekleyicilerinin ağzının payını vermesi amacıyla birleşmelidirler”
İmam Humeyni 7 Ağustos 1979’da Dünya Müslümanlarına şu hitapta bulunmuştu: ''Ben uzun yıllar boyunca gasıp İsrail tehlikesini Müslümanlara hatırlatıp durdum; bugünlerde Filistinli bacı ve kardeşlerimize karşı saldırılarını artırmış durumda. Bilhassa Güney Lübnan'da; Filistinli savaşçıları ortadan kaldırabilmek için evleri teker teker bombalıyorlar. Ben bütün Müslüman devletler ve dünya Müslümanlarından bu gasıp ve destekleyicilerinin ağzının payını verme amacıyla birleşmelerini istiyorum. Keza bütün dünya Müslümanlarına; Filistin halkı için kader belirleyici olabilecek olan ve Kadir günlerinden de sayılan mübarek Ramazan ayının son Cuma gününü ‘Kudüs Günü’ olarak seçip bu günü Müslüman Filistin halkının kanuni haklarını destekleme konusunda dünya Müslümanlarının milletlerarası dayanışma günü olarak belli program ve merasimlerle geçirmeyi öneriyorum. Allah Teâlâ'dan Müslümanları küfür ehline galip kılmasını dilerim.''
İslam İnkılabından hemen sonra Siyonist diplomat ve görevlilerinin çalıştığı elçilik binası kapatıldı. Elçilik binası artık Filistinlilere devredilmişti. İmam Humeyni, Siyonistleri ülkesinden kovar, Filistinlileri baş tacı eder, Ramazan'ın son Cumasını da Dünya Kudüs Günü ilan ederken, bazı İslam ülkeleri birbiri ardına İsrail'in elçilerini kabul ediyor, ihanet anlaşmaları imzalıyordu.
Daha sonraları İslami Direniş Hareketi HAMAS lideri Halid Meşal bu durumu şöyle izah edecekti: "İran İslam İnkılabından sonra, Siyonistler Tahran'dan fareler gibi kaçtılar... İmam, ‘Bugün İran, Yarın Filistin’ sloganını haykırıyor ve Müslümanları Kudüs etrafında birleştirmek için 'Dünya Kudüs Günü'ne çağırıyordu."
“Müslümanlar Siyonizm karşıtı çeşitli etkinlikler tertip etmeli”
Hizbullah Cemaati Lideri Edip Gümüş ise Dünya Kudüs Günü münasebetiyle şu ifadelere yer verecekti: “Bu bakımdan, Müslüman halkın bu konuda bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve toplumsal şuurun oluşturulması önem arz etmektedir. Bu münasebetle İmam Humeyni'nin (ra), Dünya Kudüs Günü olarak ilan ettiği Ramazan ayının son Cuma gününde, Müslümanlar Siyonizm karşıtı çeşitli etkinlikler tertip etmeli ve Siyonist rejim ile ona destek veren ABD ve batılı yandaşlarını kınayarak, saflarını ve cephelerini belirlemelidirler.”
“Dünya mustazaflarının müstekbirlere karşı mücadele günü”
İmam'a göre bugün sadece Kudüs'e özgü değil aynı zamanda dünya mustazaflarının müstekbirlere karşı mücadele günüydü. Kudüs Günü, Amerika ve diğer küresel güçlerin baskısı ile zor günler yaşayan halkların mücadele günüydü.
Dünya Kudüs Günü münasebetiyle çeşitli etkinlik ve organizasyonlar düzenleniyor. Müslümanların ilk kıblesi ve üçüncü mukaddes mekânı olan Mescid-i Aksa'nın, aynı zamanda peygamberler şehri olarak Müslümanlar için ayrı bir öneme ve kutsiyete sahip Kudüs, bir bakımdan uzun yıllar gaspçı, zalim ve işgalci bir rejimin Ortadoğu bölgesinde izlediği soykırım ve sultacı politikalarının esiri olan mazlum Filistin milleti ile dayanışma günüdür Dünya Kudüs Günü.
Dünya Kudüs Günü ışığında Müslüman milletlerin mazlum Filistin milletinin gasp edilen haklarının geri alınması ve Siyonist İsrail’in işgal ettiği toprakların kurtarılması için verilen mücadele dünya kamuoyunun odağına oturmuştur.
“İnsanlar müstekbir ve mustazaf olmak üzere iki gruba ayrıldı”
İmam küresel güçlerin zayıf milletlere karşı sömürüye dayalı ilişkilerini irdelerken bu gerçeğe işaret ediyor ve şöyle diyor: “Sömürücüler insanların üzerinde sulta kurdukları siyasi elemanları aracılığı ile insanlara zalimane bir düzen dayattı ve buna göre insanlar da müstekbir ve mustazaf olmak üzere iki gruba ayrıldı.”
“Dünya Kudüs Günüyle Filistin meselesi ümmetin ana davası olduğu siyasi literatüre geçti”
İslam ümmetinin ortak noktada buluştuğu Ramazan’ın son Cumasının "Dünya Kudüs Günü” ilan edilmesi, ayrılmaz bir şekilde Kudüs’ün İslam’ın bir parçası olduğu mesajını verildi. Filistin meselesi ümmetin ana davası olduğu siyasi literatüre geçti.
İmam Humeyni bu günün temel taşını atan ilk insandı, çünkü Kudüs'ü kurtarma konusu, tüm Müslümanların ister Şiî ister Sünni, üzerinde hemfikir oldukları ender konulardan biridir. Siyonist İsrail asla barış sürecinin sonuca ulaşmasını istemiyor. Bu yüzden Müslümanlar için geriye kalan tek şey, direniş sürecini sürdürmektir. Eğer Müslümanlar bu yolda sabit adımlarla ilerleyecek olursa gelecekte onların yararına olur.
Bu arada insan haklarını savunduklarını iddia eden Batılı devletler ve yine kukla Arap rejimleri Gazze halkının katliamını seyrederken, Gazze halkı hangi bilinçli Müslüman kitleye umut bağlamıştır? Kuşkusuz bu yıl Kudüs yürüyüşleri Müslümanların katil Siyonistlere karşı kin ve nefretinin doruk noktasına çıkması itibarı ile daha da büyük önem arz etmektedir.
Dünya Kudüs günü direnişçi Filistin milletine de işgalcilere karşı mücadelelerinde yalnız olmadıkları mesajını verir. (İLKHA)