Faysal Haaretz'e verdiği röportajda, kendisinin Suud krallığını ve yönetimini temsil etmediğini ancak görüşlerinden dolayı kendisine kraliyetten bir şikâyet olmadığını da belirtti. Suud prensi, bunun üzerine gazetecinin, "zaten Suudi Arabistan yetkilileri izin vermeseydi bu röportajı yapamazdık" ifadesini de onayladı.
Suud Prensi Faysal, önceleri barış müzakerelerine karşı çıkanların Araplar olduğunu ancak artık bu pozisyona İsrail'in geldiğini söyledi ve Benyamin Netanyahu'nun barış görüşmelerine dair bir adım atabilecek kadar ileri görüşlü bir lider olmadığını ancak İsrail halkının daha barıştan yana bir lider seçmeleri halinde barış görüşmelerinde önemli gelişmelerin yaşanabileceğini söyledi. Müzakereler için ilk adımın İsrail tarafından atılması gerektiğini söyleyen Faysal, "umarım izleyicileriniz bu ifadelerimi dinleyince onları yanlış bir yola teşvik ettiğimi düşünmezler, ben sadece İsrail halkının kendileri için bu kararı vermesi gerektiğini söylüyorum, bu bir hakikat" dedi.
Suud kralı Selman'ın sekizinci ve en küçük oğlu olan Türki el Faysal, Filistin devlet başkanı Mahmud Abbas'ın ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün olası müzakerelerde yer alması gerektiğini, FKÖ'nün bu müzakerelerde yer almaya ikna edilmesi halinde Hamas'ın da yer alacağını, daha önce Hamas'tan "FKÖ'nün kabul ettiği her şartı kabul edeceğiz" şeklinde bir açıklama yapıldığını belirtti.
Suudi Arabistan'ın terörü finanse ettiği yönünde çıkan iddiaları sert bir dille yalanlayan Türki, 2001'de Dünya Ticaret Merkezi'ne düzenlenen saldırıdan sonra daha önce ABD'nin ve İsrail'in bu iddiaları dile getirdiğini, şimdilerde ise İran'ın bunları öne sürdüğünü söyledi ve "11 Eylül'den bu yana ülkemizde radikal gruplara karşı önemli tedbirler alıyoruz, bana Suudi Arabistanlı birinin teröristlere para götürürken yakalandığına veya ülkemizden kışkırtıcı söylem ihraç edildiğine dair bir örnek gösterebilir misiniz? Bir örnek bile yok, bu iddialar tamamen uydurma" dedi.
İran'a dair açıklamalarda da bulunan Faysal, nükleer meselesine ilişkin sağlanan antlaşmanın olumlu olduğunu söyledi ve şunları ekledi: "Suudi Arabistan'da, Kuveyt'te, Mısır'da ve Emirlikler'de de nükleer enerji için çalışmalar yapılıyor fakat İran'ın nükleer çalışmalarının enerji üretiminden öteye gitmesine dair şüpheler var, İran'ın bölgede bize karşı daha da güçlenmesini kabul edemeyiz"
İran'ın ortak düşman olduğu ve İsrail-Suud arasında yakınlaşmaya sebep olduğu iddialarına ilişkin de konuşan Faysal "Bu Netenyahu'nun çevresi tarafından ortaya atılan bir iddia. Ben hükümette değilim dolayısıyla böyle bir yakınlaşma olup olmadığını bilmiyorum ancak size şunu söyleyebilirim ki İsrail, Arap Barış Girişimi'ne yakınlaşmadıkça Suudi Arabistan ve İsrail arasında bir ittifak veya işbirliği söz konusu olamaz, ister İran'a ister IŞİD'e karşı olsun" ifadelerini kullandı.
İSLAMİANALİZ