Mazlumların Haline Çare, Basketbol!!!

İsrail'in Filistinli mazlum kardeşlerimizi katlettiği bu günlerde yani 3. intifadanın başladığı güzlerde Türkiye'de oynatılan Türkiye-İsrail bayanlar basketbol maçı müslüman kimliklerimizin bir gereği olarak içimizi burkmuş ve zalimlere olan kinimizi misliyle arttırmıştır. 

Görüntülenme: 2361 Tarih: 21 Kasım 2015 11:02
Mazlumların Haline Çare, Basketbol!!!

İsrail'in Filistinli mazlum kardeşlerimizi katlettiği bu günlerde yani 3. intifadanın başladığı bu günlerde Türkiye'de oynatılan Türkiye-İsrail bayanlar basketbol maçı müslüman kimliklerimizin bir gereği olarak içimizi burkmuş ve zalimlere olan kinimizi misliyle arttırmıştır.  

Bu basketbol maçının normal bir spor eyleminden daha fazla mana taşıdığı apaçık aşikardır. Zira mazlumların gözyaşları hala akıyorken, kalkıpta bu gözyaşlarının müsebbibleriyle nasıl olur da dostluk bağımız varmış gibi oyun oynayabiliriz? İsrail'in bu basketbol topları, Gazze Şeridine attığı topların bir alaycı timsali midir ? İslam'ın felsefesinin zalime düşman, mazluma din ırk demeden dost olması bir iki dakikayla sınırlı mıdır?   21 Kasım 2015'de Ankara'da, yani bu akşam saat 20.00'da oynatılacak olan Türkiye-İsrail Basketbol maçından beriyiz. Çünkü biz İntifada'nın bilincine varmış ve bir ömür boyu zalimlerin karşısında mazlumların yanında olan -olmak için uğraşan- Kudüs sevdalısı genç, yaşlı müslümanlarız. 

Denilebilir ki, ''Biz İsrail'i yenmek için Ankara'ya getirdik.'' Bu mantık yada bu mantığın başarıya ulaşması hiç bir mana ifade etmemektedir. Çünkü İsrail'i 100-0 yenmiş olsak bile bu İsrail'in değil bizim zararımızadır. Bu sahte zafer yalnızca basket sahasının dijital sayı tabelasını değiştirir. Oysaki hakikatde İsraili'in 3. İntifada başladığından beri attığı katl basketlerinin sayısı 93'dür. (yaralılar 400 civarında ve ölümler devam ediyor) Bizim İsrail'e maçta attığımız sayılar ise sadece zafer sarhoşluğu doğuruyor ve bizi gerçeklerden umursuz hale getiriyor. Ne de olsa o kadar mazlumun ahı, bir basket topunun bir çemberden geçmesine bakar.  Biz bu basketbol maçına karşıyız. Şehid Şeyh Ahmed Yasin'e borcumuz var. Şehid Dr. Abdulaziz Rantisi'ye sözümüz var. Şehit Fethi Şikaki gibi görüşümüz var.  Şehid İmad Muğniye gibi duruşumuz var. Şehid Abbas Musavi'yi bilişimiz var. Hal bu iken kalkıpta müslüman kimliğimize küfredermiş gibi sürüyle siyon ajanı korumasında İsrail bayan basketbol takımını kaç -dakikalık- maç için getirdiler? Sözün özü biz kendimizi bu şeref umursuzluğundan beri tutuyoruz. Varsın ertelenen şereften maddi maslahatlar doğsun. Bizim için bir maslahat var. O da -İsrail yok olsun-  gönlümüz ferah olsun.

Cahid Muallim     

 

Yorumlar