Aliyev Rejiminin Siyonizm Karşıtı Müslümanları Şehit Etmesi ve Tutuklaması İstanbul'da Telin Edildi (FOTO)

Azerbaycan'da Müslümanlara yönelik artan baskılar İstanbul'daki Azerbaycan Konsolosluğu önünde protesto edildi.  

Görüntülenme: 2972 Tarih: 15 Aralık 2015 00:10
Aliyev Rejiminin Siyonizm Karşıtı Müslümanları Şehit Etmesi ve Tutuklaması İstanbul'da Telin Edildi (FOTO)

Tutuklu Müslümanlarla Dayanışma Platformu'nun tertip ettiği protesto gösterisinde, sunuculuğu Ercan Alagöz yaparken, grup adına konuşmayı Gazeteci Yazar Nureddin Şirin, basın açıklamasını ise Sena Kıvanç yaptı. 
 
 
Basın açıklamasının tam metni şu şekilde: 
 
Bismillahirrahmanirrahim 
 
“Müminler o kimselerdir ki, bir zulme uğradıklarında birleşir yardımlaşırlar” (ŞURA 43) 
 
Değerli bacı ve kardeşlerimiz, Bilindiği üzere bir İslam ülkesi olan Azerbaycan, Sovyet Rusya’nın dağılmasından sonra bağımsızlığına kavuşmuş ve müstakil bir Azerbaycan devleti kurulmuştu. Sovyet Rusya döneminde bütün Müslüman cumhuriyetlerde olduğu gibi, Azerbaycan’da da müslümanlar unutulmaz zulümlerle karşılaşmış, İslam’ın değerleri ve mukaddesatı sürekli saldırı ile karşı karşıya kalmıştı. Kardeş Azerbaycan Müslüman halkının bağımsızlığını elde etmesiyle birlikte, İslami köklerine daha çok yönelmeye, İslam’ın değerlerine daha çok sahip çıkmaya ve hayatını İslam’ın hükümlerine göre düzenlemeye başladı. 
 
Azerbaycan halkı içinde özellikle gençler arasında gittikçe yükselen bu İslami uyanış bir taraftan ülkedeki tağut diktatörlüğünü kaygılandırarak bu sürecin kendi sulta ve diktalarına son vereceği korkusuna sevk ederken, diğer yandan da Azerbaycan üzerinde şeytani hesaplar yapan Siyonistleri de bu İslami uyanışı durdurmak için planlar yapmaya itmiştir. Sonuçta ülkedeki Aliyev diktatörlüğü ile siyonist İsrail rejimi arasında kurulan stratejik ittifakın ilk hedefi, İslami uyanışı ezmek olmuştur. 
 
Bu amaçla önce camilerin yıkılması ile başlayan İslam düşmanlığı ardından ‘okullarda başörtüsünün yasaklanması’ ile devam etmiş, bu zulüm ve ihanetlere karşı tepki gösteren ülkenin dindar insanları tutuklanıp zindanlara konulmuştur. Bugün hicab yasağını protesto ettiklerinden dolayı 200’den fazla müslümanın zindanlarda bulunduğu Azerbaycan’da, Dr. Mövsüm Samedov, Hacı Abgül Süleymanov, Zülfikar Mikayilzade, Hacı Tale Bağırov, Hacı Feramiz gibi Müslüman halkın uyanışında önderlik eden nice ‘İslam alimi’ ve ‘dindar siyasetçiler’ zalim rejimin hedefi haline gelmiş, bu şahsiyetler ‘rejim güçlerinin komploları ile tutuklanıp’ ağır hapis cezalarına çarptırılırken, tutsak Müslümanlardan Vakıf Abdullayev ‘zindanda şehid edilmiştir’. 
 
Azerbaycan’daki ‘İslami uyanışın genç liderlerinden’ mücadeleci İslam alimi Hacı Tale Bağırov, daha önce hicaba özgürlük eylemlerine önderlik ettiği gerekçesiyle tutuklanıp 1.5 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra 4 ay kadar önce serbest kalmasının ardından, ‘hicab direnişindeki kararlılığından dolayı’ sahte suçlamalarla tekrardan tutuklanıp cezaevine konulmuştur 
 
Taleh Bağırzade her şeye rağmen kendisine inanan insanlara itidalli olmayı ve bu oyunlara gelmemeyi tavsiye etti. Bu şekilde bir sonuca varamayacağını anlayan Aliyev rejimi son planını devreye soktu. Namaz vakti, çöp arabasıyla gizlice Nardaran’a girdiler. Kalaşnikof ve ses bombalarıyla Taleh Bağırzade’nin bulunduğu eve yapılan baskında 5 kişiyi şehit edip bir çok kişiyi yaraladılar. Evde olaya şahit olan herkesi, şehit ve yaralılar da dahil yanlarına alarak, arkalarına ateş ede ede olay yerinden hızlıca ayrıldılar.
 
Hali hazırda Taleh Bağırzade terörizm şubesinde işkenceye uğramaktadır. Rejimin planının son aşaması Taleh Bağırzade’den terör eylemleri planladığına dair yalan beyan almak ve bunun televizyonlarda yayınlayarak, halk nezdinde Taleh Bağırzade’yi bitirmektir.
 
 
 
Onbin Kişi Abluka Altında
 
Azerbaycan’ın başkentinde 21. yüzyılda 10.000 kişilik bir topluluk kendi hükümeti tarafından ablukaya alınmış durumda.
 
Polisin Perşembe günü Bakü’nün Nardaran da gerçekleştirdiği operasyonda eski siyasi tutuklu olan Taleh Bağırzade ve beraberinde bulunan 14 kişi tutuklanırken, silahsız 5 yerli sakin kalleşçe şehit edildi. Nardaran halkı kısa sürede ayaklanarak Taleh Bağırzade’nin serbest bırakılmasını ve şehitlerinin naaşlarını talep ettiler.
 
3 gündür süren eylem süresince Nardaran’ın bütün girişleri polis kuvvetleri tarafından kapalı tutuluyor.
 
Nardaran’a herhangi bir erzak arabasının, hatta bireysel olarak yardım getiren şahısların bile girmesine izin verilmiyor. Var olan erzaklar artık tükenmek üzere. Elektrik ve gazı kesilen kasaba halkı buldukları çalı çırpıları yakarak ısınmaya çalışıyor. Telefon ve internet bağlantısın da kesilmesiyle iletişim çok zorlaşmış durumda. Cep telefonları da elektrik olmadığından şarj edilemiyor.
 
Uluslararası sivil toplum kuruluşlarının, olay bir faciaya dönüşmeden acilen tepkilerini bildirmeleri gerekiyor.
 
Değerli bacı ve kardeşlerimiz, Yine hatırlatmak isteriz ki, bugün Azerbaycan’da zindanlarda bulunan bu hicab tutsaklarının, özelde de Hacı Tale Bağırov’un en belirgin özelliği, ‘siyonist işgal rejimine karşı’ Filistin halkı ile ortaya koydukları dayanışma ve bu gasıp düşman karşısında direnişleridir. Onlar Ermeni çetelerinin işgali altındaki Karabağ topraklarının özgürlüğü için ne kadar mücadele veriyorlarsa, Kudüs’ün özgürlüğü için verdikleri mücadele ‘ondan daha fazladır.’ Gazze direnişi, Furkan Savaşı, Mavi Marmara ve Kudüs Günü dolayısıyla düzenledikleri eylem ve etkinlikler üzerine ‘siyonistlerin hedefi haline gelmişlerdir’. 
 
 
 
Değerli bacı ve kardeşlerimiz, 
 
Abgül Süleymanov, Mövsüm Samedov, Tale Bağırov gibi mücadeleci İslam alimleri ‘sadece Azerbaycan halkının değil’, bütün dünya Müslümanlarının iftiharıdırlar. Onlar ‘İslam’ın aziz değerlerinin savunulması için’ canlarını ortaya koyan kahraman İslam fedaileri; zulüm, tuğyan ve istikbar karşısında ‘evrensel İslami uyanışın sönmeyen meşaleleridirler.’ Onlar direniş meydanları ve zindanlardan başka bir yerde olmadılar; onlar baskılara, tehditlere boyun eğmediler. 
 
Azerbaycan halkı içinde saygın bir konuma sahip mücadeleci İslam alimlerinden Hacı Tale Bağırov, konuşmalarında sürekli olarak “bizim yerimiz ya meydanlardır, ya da zindanlar. Ya bizi meydanlarda katledersiniz, ya da zindanlarda. Ama asla yolumuzdan döndüremezsiniz. Ölene kadar dinimizi ve mukaddesatımızı savunmaya devam edeceğiz, zira bizim mektebimiz direniş ve şehadet mektebidir” diyordu.
 
Şimdi bizler de değişik İslami kuruluşlar tarafından teşkil edilen “Tutuklu Müslümanlarla Dayanışma Platformu” olarak, ümmet ve kardeşlik sorumluluğuyla bu yiğit ve kahraman kardeşlerimizle dayanışma içinde olduğumuzu, kutlu mücadelelerinde onları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağımızı, zulüm ve tuğyanın tüm zincirleri kırılıncaya kadar da bu kardeşlerimizle omuz omuza olacağımızı bir kez daha haykırıyoruz. Hicab direnişi önderi Hacı Abgül Süleymanov’un şahsında direnişin tüm erlerini ve bütün Müslüman tutsaklarını selamlıyoruz.
 
Tutuklu Müslümanlarla Dayanışma Platformu
 
 
 

İSLAMİ ANALİZ

Yorumlar