Ebu İmad görüşmede şunları söyledi;

Kudüs intifadası işgal yönetiminin Mescid-i Aksa’yı bölme çabasının sonucunda başladı. İşgalci İsrail Mescid-i Aksa’yı zaman ve mekan olarak bölmek istiyor. Hz. İbrahim camiinde bu bölme işini gerçekleştirdiler. Aynısını Mescid-i Aksa’da yapmak istediler bunun üstüne Kudüs intifadası başladı.

Kadınlı erkekli Filistinli Müslümanlar özelliklede kadın Müslümanlar Mescid-i Aksa’ya sahip çıktılar.

Mart 2015’te İslami cihad üyesi Muhammed Halili 3 siyonisti öldürdü ve bu olay intifadanın kıvılcımı oldu.  İşgalci İsrail intifadanın olacağını düşünmüyordu. Filistinlilerin en yalınız olduğu bu dönemde intifadaya kalkışamayacaklarını düşünüyordu.  İntifada hiçbir gurubun insiyatifinde değil. Tamamen Filistinli Müslümanların bireysel çabaları ile devam ediyor. Onun içinde Siyonistler intifada karşısında aciz kalıyorlar. Bu acziyetin Siyonistleri yeni bir Gazze savaşına sürükleyeceğini düşünüyoruz. Ona göre hazırlıklarımızı yapıyoruz. Siyonistler Filistinlilere yönelik cezaları arttırdılar ama bir sonuç alamadılar.

İntifadada Filistin halkı yalınız bırakıldı. Ama buna rağmen Filistinli Müslümanlar tek başlarına da olsa Mescid-iaksa’yı koruyacaklarını gösterdiler.

Bölge İslam ülkeleri, Arap rejimleri birbirleri ile uğraştıkları için Filistin davası yalınız bırakıldı.  Ne yazık ki Arap halkları da kendi sorunlarına dönerek Filistin davasından uzaklaştılar.  Bölge ülkeleri ve Arap rejimleri her geçengün daha fazla Siyonist rejime yaklaşıyorlar. Arap medyası halkların Filistin davasından uzaklaştırmak için yayın yapıyor.

Filistin özerk yönetimi hiçbir fayda sağlamadığı halde Siyonist rejimle müzakereleri sürdürmek istiyor. Müzakere süreci daha fazla Filistin toprağının işgal edilmesinden başka hiçbir işe yaramadı.

Filistinliler arasındaki bu ayrılık Filistin davasına zarar veriyor. Siyonistler Batı şeria direnişin güçlenmesini engelleyerek, Gazze’de ise direnişi abluka ile boğarak direnişi engellemeye çalışıyor.

Gazze’nin asıl sorunu ambargo değil ablukadır. Bugün Gazze ablukası 8. Yılına girmiş bulunuyor.  Ablukadan dolayı Gazze bir açık hava hapishanesine dönüşmüş durumda. Gazze’nin asıl sorunu ablukadan dolayı sağlık ve seyhat sorunudur. Refah sınır kapısı üç ayda bir açılıyor. İnsanlar Gazze dışına okullarına, hastanelere, işlerine gidemiyorlar.

İşgalci İsrail Gazze’ye  üç savaş ilan etti üçünde de yenildi. Bu savaşlarda insanımız öldü, evlerimiz yıkıldı ama direnişe devam ediyoruz ve edeceğiz.

Siyonistler İslam aleminin bu birbirine düşmüş halinden yararlanmak ve Gazze’ye büyük bir savaş açmak istiyor.

Muhabirimizin Türkiye- İsrail yakınlaşmasını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusunu Ebu İmad; Biz hiçbir ülkenin başka bir ülke ile ilişkisini değerlendirecek bir konumda değiliz Türkiye hükümetine ve Türk halkına Filistin davasına verdiği destekten dolayı teşekkür ediyoruz.  Elbette biz hiçbir İslam ülkesinin Siyonist rejimle ilişki kurmasını istemeyiz. Ama ülkelerin birbiri ile ilişkisini yorumlamak bize düşmez diyerek cevapladı.

Ebu İmad daha sonra şöyle dedi. İşgalci İsrail ile verilen savaş akidevi ve varoluşsal bir savaştır. İslam ülkelerin birbiri ile mücadelesi ise siyasidir. Biz İslam ülkelerinin birbirleri ile yaşadıkları sorunlara da taraf olmak istemiyoruz. Bu konuda görüş belirtmek istemiyoruz. Yemen ve Suriye konusunda bazı Filistinli gurupların görüş belirtmelerinin bize zararı olmuştur. Onun için biz İslam ülkeleri arasındaki hiçbir soruna taraf değiliz her İslam ülkesi ile iyi ilişkiler kurmak istiyoruz.  Gazze ablukasını Mısır uyguluyor ama biz Mısır ile de bir İslam ülkesi olarak ilişkilerimizi iyi tutmak istiyoruz.

Muhabirimizin en çok hangi ülkelerden yardım alıyorsunuz sorusunu ise Ebu İmad; Filistin davasına İran’dan, silah ve maddi yardım, Katar’dan  maddi yardım aldıklarını Türkiye’den ise daha çok sivil toplum kuruluşlarının yardımlarını gördüklerini söyledi. ve Filistin davasına yardımcı olan herkese teşekkür etti.

Hangi islam ülkesi olursa olsun biz bir İslam ülkesine karşı bir başka İslam ülkesinin yanında olmayacağız. Tüm İslam ülkelerinin Filistin davası için bir araya gelmesi gerekiyor.  Rabbimden Ümmetin vahdetini ve Kudüs  özgürlüğünü diliyorum. Dedi....

EKRANGAZETESİ