İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ramazan Abdullah Şallah’ın, hareketin kuruluşunun yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen programda ortaya koyduğu “girişim planı” hakkında konuşan hareketin Genel Sekreter Yardımcısı Ziyad Nehale, bunun İslami Cihad hareketinin programı olduğunu, hareketin bu süreçten sonra yeni bir ulusal vesika hazırlığında olduğu iddialarının asılsız olduğunu ve bu vesikanın yalnızca ulusal diyalogun sağlanması neticesinde hazırlanabileceğini söyledi.

Filistin İstiklal Gazetesine konuşan Nehale, hareketin yakın zamanda söz konusu girişim önerisini ve Filistin’in genel durumunu tartışmak üzere Kahire’den resmi davet aldığını, Mısır’ın Gazze konusundaki tavrında önemli boyutta bir değişimin söz konusu olduğunu, bu görüşme neticesinde Refah Sınır Kapısının açılmasını ve ambargonun son bulmasını ümit ettiklerini söyledi.

Hamas Hareketi’nin “İslami Cihad Hareketi” tarafından ortaya konulan girişime verdiği desteğin değerli olduğunu ifade eden Nehale, özellikle hareketin Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal’in ve yardımcısı İsmail Haniye’nin Şallah’ın açıklamalarından duydukları memnuniyeti bizzat dile getirdiklerini belirtti.

Mahmud Abbas’ın bu konudaki değerlendirmesiyle ilgili olarak ise Ziyad Nehale “Ebu Mazin’in açıklamalardan etkilenmesini %1 oranında dahi beklemiyorduk. Ancak Abbas bu açıklamaları dikkate aldı. Şu bir gerçek ki, Filistin geleceğine ya da mevcut durumuna tek bir grup ya da kuruluş karar veremez” ifadelerini kullandı.

Mahmud Abbas ve yardımcısı Muhammed Dahlan arasındaki anlaşmazlıkla ilgili kendisine yöneltilen soruya ise Ziyad Nehale “Bu hareketlerinin içerisinde kendilerini ilgilendiren, bizim müdahale edemeyeceğimiz bir mevzudur” şeklinde yanıt verdi.

Ziyad Nehale İslami Cihad Hareketi’nin birlik olmaktan ve böylece güçlenmekten yana olduğunu vurguladı. Ayrıca girişim önerisinin yegane muhatabının işgalin gölgesi altında kalan Filistin yönetimi olmadığını da ifade etti.

Filistin İstiklal gazetesi ve Filistin Haber Ajansı’nın Ziyad Nehale ile gerçekleştirdiği röportajın devamı şöyle:   

*Ramazan Abdullah Şallah’ın sunduğu girişim önerisinin bu derece büyük bir etkileşimle karşılık bulmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Bunun çok sayıda sebebi var. Ancak özellikle şunu söyleyebiliriz ki; halkımız Filistin davasını içine düştüğü felaket halinden bir an önce kurtarmak için çıkış yolları arıyor. Bu nedenle çok sayıda kişi “girişim önerisini” alternatif bir yöntem olması ümidiyle dikkate aldı. Tabi ki bunda Dr. Şallah’ın herhangi bir zümrenin çıkarına hizmet edecek şekilde konuşmamış olmasının da büyük etkisi var.

Bu vesileyle girişim planını memnuniyetle karşılayan tüm hareketlere ve gruplara teşekkürlerimizi sunmak isterim. Bu gelişme asla teslim olmayan Filistin halkının gücünü ve Filistin tümüyle özgürleşene dek mücadelesini devam ettireceğini ortaya koymuştur.

*Mahmud Abbas’ın bu girişim planına karşılık vermesini bekliyor muydunuz?

%1’lik bir umudumuz dahi yoktu. Biz ona davamıza ve halkımıza karşı var olan sorumluluğunu üstlenmesi için bir çağrı yaptık. Zira bu yolda atılacak olan adım ya da Filistin davasının geleceği ile ilgili alınacak bir karar yalnızca bir grubun kontrolünde alınabilecek bir karar değildir.

*Fetih Hareketi’nin tavrı ne oldu peki?

Hareket içinden çok sayıda üst düzey kişinin bu girişimi desteklediğini, bir kısmının ise Oslo anlaşmasının gölgesinde İsrail’in kendilerine sunduğu imkan ve çıkarlar uğruna girişimin karşısında yer aldığını duyduk.

*İsrail bu girişimin Filistin yönetiminin meşruiyetini yitirdiğinin delili olduğunu ve artık tarafınızdan Gazze yönetiminin muhatap alındığının ifadesi olarak yorumladı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Bu İsrail’in kışkırtması… Dr. Ramazan Şallah Filistin yönetiminin meşruiyetini yitirdiğine dair herhangi bir ifade kullanmadı. Üstelik şu da bir gerçek ki, Filistin yönetimi İsrail karşısında söz söyleme hakkını bile elinde bulundurmuyor.

*Bazıları bu girişim planını gerçekçi olmamakla eleştirdiler ve Oslo Anlaşmasının lağvedilmesinin imkansız olduğunu söylediler. Siz bu konuda ne dersiniz?

Oslo Anlaşması tarihimizdeki koca bir leke… İsrail bu anlaşmayı yıllar önce lağvetti zaten. Şu anda ise yalnızca bu anlaşma sayesinde Kudüs’ün ve Batı Şeria’nın Yahudileştirilmesi sürecini hızlandırıyor. Bu yüzden Oslo Anlaşması’nı lağvetmek üzere çağrı yapmak bunu engellemeyi hedefliyor, diyebiliriz.

*Hamas Hareketi ve hareketin üst düzey isimlerinden olan Zahhar tarafından girişimden memnun olduklarını ifade eden bir açıklama yapıldı. Ancak hareketin siyasi büro başkanı Halid Meşal Gazze’deki kongreye hitaben yaptığı konuşmada girişimden söz etmedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hamas tarafından resmi olarak yapılan açıklamada bu girişimden hoşnut olduklarını ifade ettiler. Benzeri şekilde hareketin üst düzey isimlerinden de destek açıklaması geldi. Hamas Hareketi’nin ortaya koyduğu bu desteğin değerli olduğunu ifade etmeliyiz. Halid Meşal’e gelecek olursak, Meşal ve yardımcısı Haniye Dr. Şallah’ı ilk arayıp tebrik eden isimler oldular. Sanırım bu bile durumu anlamak için yeterlidir. 

İSLAMİANALİZ