Nuceba Hareketi’nin Gazze muhabiri, iki sene önce terörist İsrail’in evine düzenlediği saldırıda şehit olan Filistin İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri’nin kahraman komutanı Baha Ebu’l Ata’nın babası, oğlu ve silah arkadaşlarıyla bir röportaj yaptı.
RAMİZ HALEBİ (İslami Cihad Komutanı): ‘İki yıl önce gerçekleşen Baha Ebu’l Ata suikastının öğrettiği şey şudur: Ey Kudüs Tugayları evlatları! Ey Direnişin Çocukları! Emin olun şehidin bu al kanı özgürlükten başka bir yolu açmayacaktır. Ey Direnişin Çocukları! Ebu’l Ata'nın adımlarını takip ediniz, takip ediniz ki onun hedefine ulaşabilesiniz. Ebu’l Ata İsrail ve Amerika'nın baş düşmanıydı. Kasım Süleymani, Ebu’l Ata ve Seyyid Nasrallah'ı aynı listeye almalarının manası şudur; bu üç isim de İsrail'in düşmanıdır ve bu benzeri olmayan bir iftihar vesilesidir.
ŞEHİT EBU’L ATA’NIN BABASI: ‘Ben bir yol arkadaşı gibi sürekli Ebu’l Ata ile birlikteydim. Onun yanındaydım. Çok değerli biriydi. Karşılıklı olarak, her zaman meşveret ederdik. Çok mütevazi bir kişilikti, dost canlısıydı. Tüm kardeşleri herkes merhumu çok severdi. Hamas’ın mevzilerinden biri hedef alındığı sırada müzakere için Mısırlılarla görüşmeye gitmek istedi ancak Allah'a yemin olsun ki gitmedi ve şöyle söyledi: "Burası bombardıman altında iken benim müzakere için Mısır'a gitmem olmaz." Evinden dışarı çıktı, bombardıman bittikten sonra evine döndü ve ondan sonra Mısır'a gitti.’
EBU CAFER (Kudüs Seriyyeleri Komutanı): ‘Doğrusu biz, Şehit Ebu’l Ata'nın katettiği uzun bir yol hakkında konuşuyoruz. Bu uzun yol, Şehit Ebu Eta'nın maharetleriyle şekil bulan ve Siyonist mevzileri ateşe veren askeri bir oluşumla tamamlandı. Ayrıca Hacı Ebu’l Ata'nın mevzi oluşturma, hazırlık, füze yapımı ve ateşlemesi öğretileri, Kudüs Seriyyeleri'nin zayıf yönlerini kuvvetlendirerek bugünkü gücüne kavuşmasını sağladı. Bizler bugün birer mücahid olarak Kudüs Tugayları safında faaliyet göstermekteyiz ve şunu yineliyoruz ki Şehit Komutanımız cihadıyla, tefekkürüyle, tecrübeleriyle, yol göstermeleriyle ve düşünce sistemiyle her daim yanımızdadır. Hatta soframızda oturup bizimle yemek yemektedir. Sizlere şunu da söylemek isterim ki Ebu’l Ata her zaman kendi yemeğini kendisi hazırlar ve Kudüs Seriyyelerindeki evlatlarıyla aynı sofraya otururdu. Şehit Ebu’l Ata suikastı, düşmanın direniş aleyhine gerçekleştirdiği cinayetlerin bir devamıdır ve bizler bugün onun yokluğunu iliklerimize kadar hissetmekteyiz. Fakat onun gıyabında onun açtığı yoldan ilerlemeye devam ediyoruz. Kudüs ve Filistin’i kurtarmak ve Siyonistleri yok etmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz.’
ŞEHİT EBU’L ATA’NIN OĞLU: ‘Babamın şehadetiyle biz adeta uykudan uyandık. Onun yokluğu bizim için çok zor oldu. Fakat tüm zorluğuna rağmen, onun şehadeti bizim için bir iftihar vesilesiydi. O, arzuladığı şehadete kavuştu. Babam Siyonistleri korkutmuştu. Onların boğazına batan bir kemikti. Babam gibi adamlar Allah’ın izniyle onun yolunu devam ettirecekler. Onun hedefini gerçekleştirecekler.’
kudusgunu.com